islamdaki büyük mantık hatası

entry43 galeri
    9.
  1. otuzuncu sûre olarak rûm sûresinin otuzuncu âyeti, resûl-i ekrem aleyhissalâtu vesselamın şahsında bütün mü’minlere hem bir davet, hem bir müjde yüklüdür.

    âlemlerin rabbi, peygamberin şahsında mü’minlere “sen yüzünü hanîf olarak dine çevir”“allah’ın fıtratına ki, o insanları bu fıtrat üzere yaratmıştır. allah’ın yaratmasında bir değişme bulamazsın. işte dosdoğru din budur. fakat insanların çoğu bilmezler.”buyurur; ve sonra, ‘yüzümüzü hanîf olarak dine çevirmenin’ nasıl gerçekleşeceğini gösterir.

    ebu hureyre radıyallahu anhın rivayet ettiği meşhur hadis, tam da bu gerçeğe dikkat çeker. hadisin bildirdiğine göre, efendimiz aleyhissalâtu vesselam bir keresinde “her çocuk fıtrat üzerine doğar” buyurduktan sonra, bu sözünü teyid için ashâbına “şu âyeti okuyun” demiş ve rûm sûresinin 30. âyetini okumuştur. “her çocuk fıtrat üzere doğar” buyuran kudsî nebinin âyeti okuduktan sonra söylediği söz ise şu şekildedir: “çocuğu anne ve babası yahudileştirir veya hıristiyanlaştırır veya mecusîleştirir. tıpkı hayvanın doğurunca, azaları tam olarak yavru doğurması gibi. siz kesmezden önce, kulağı kesik olarak doğmuş hayvana rastlar mısınız?” (buhârî, cenâiz 80, 93; müslim, kader 22; muvatta, cenâiz. 52; tirmizî, kader 5; ebu dâvud, sünnet 18.)

    başka bir rivayette ise, peygamber aleyhissalâtu vesselamın, “doğan hiçbir çocuk yoktur ki, konuşmaya başlayıncaya kadar şu din üzere olmasın” buyurduğu bildirilmektedir.

    bu ikinci rivayetin fıtrat ile islâm’ın denkliğine dikkat çekmesi dolayısıyla, türkçe metinlerde ilk hadisin ilk cümlesi genellikle “her çocuk islâm fıtratı üzere doğar” diye çevrilmiştir. halbuki, hadisin aslı bu değildir; ve bu ‘izah’ veya ‘yorum’ hadisteki asıl vurgunun gözden uzak kalmasına sebebiyet vermektedir.

    gerçekte, her iki hadisin ve elbette hadisin kendisine atıfta bulunduğu rûm sûresi âyetinin bildirdiği üzere, bütün insanlar için değişmez tek bir fıtrat sözkonusudur ve o fıtrat da islâm’a, kur’ân’a birebir denk düşmektedir. yoksa, bir islâm fıtratı, yahudi fıtratı, hıristiyan fıtratı diye ayrı fıtratlar sözkonusu değildir.

    ve hadisin gösterdiği üzere, anne-baba eğer çocuğun yaratılmış olduğu bu fıtratı bozmaz, tahrip etmez yahut dumura uğratmaz ise, çocuğun islâm üzere başlayan hayat yolculuğunu islâm üzere sürdürmesi mukadderdir. nitekim, hadis “çocuğu anne babası yahudileştirir, hıristiyanlaştırır veya mecusîleştirir” dediği halde, “çocuğu anne babası müslümanlaştırır” dememektedir.

    demek ki, her çocuk, fıtratına hariçten bir müdahele sözkonusu olmadığı takdirde hakikati bulur ve hakka teslim olur bir vaziyettedir. anne babaya düşen ise, çocuğu ‘müslümanlaştırmak’ değil, zaten ‘müslüman,’ zira ‘fıtrat üzere’ doğan çocuğun bu saf hal üzere kalmasını sağlamak.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük