görükle dolmuşuna tool ile birlikte binilmiş, eve dönülmektedir. şoförün yanındaki ikili koltuğa yığılmışız, dersaneden yeni çıkmışız kafada filler tepişiyor... sürücü amca bizden önce, hemen ardında oturan ikiliyle muhabbetteydi. sonra bize döndü tabi. ama hareketleri anlatamam ya... hani size bi' şey anlatırken " hişş " deyip de dokunma eylemi vardır ya karşıdakinin, hah işte adam bunu bana yapıyor. neyse efem, laf dönüp dolaşıp üds' ye geldi, nasıl olduysa. bizim de ingilizceci olduğumuzu öğrendi ya, aldı gazı tabi. sonrasında şu muhabbet geçti:
tool: sen ingilizce biliyor musun abi ?
şefer: what ?
ulan o kadar saçma muhabbetten mi, yoksa kafanın ağırlığından mı artık gül gül öldük biz buna...