aslında sana daha önce bunu bağıran fakat senin kabullenmek istemediğn, seni süründürmek için işine geldiğinde sana gaz verip duygularını depleştiren o haysiyetsizin, sevdiğin olucak o üç kuruşluğun, en sonunda yeni birini bulup seni her mesajında siktiretmesiyle gerçekle baş başa kaldığın durum. şarkılar mı senin olsun kadehler mi.. allah onun mu belasını, senin mi belanı versin diye düşündüğün lanet an. lan o zaman niye.... ile başlıyan her mesaja ustaca kıvıran mendebur, senin değer vermenle bir tarafları kalkan mahluk, her seferinde sen suçluymuşsun gibi bir de nasıl çıkar üste.. sonra sanada senin sevgine diyip, onun seni nasıl deli gibi üzdüğü, burnundan fitil fitil getirdiği, vurup kırdığı anları hatırlayarak rahatladıktan sonra seninde siktir etmeyi öğrenmenle sonuçlanacaktır.
arada hayvan olduğunu unutur başka konulardan mesaj atarsın hemen kim olduğunu hatırlatır geri durursun.
bir şarkıdan bir anıdan bahsetmek istersin olmaz .. hayvan anlamaz. it gibi sevdiğin için unutacağın olmayacaktır ama artık ona karşı verecek ne saygın ne de şevkatin kalacakır. her karşılaştığında bir küçük gülümseme belirecek yüzünde. kendine hakim olamadığın bu gülümsemenin nedenini, 'acaba hala seviyor muyum lan' diye içinden geçirirken, seni nasıl defalarca siktir ettiği aklına gelecek ve nedenini, unutamadığın kötü anıların yanında ,toplu iğne başı kadar küçük kalan güzel anıların var olduğuna bağlıyacaksın. sen sevilmeyensin artık ,sende sevmiyorsun onu. kabul et çünkü artık o , 'o' değil.