başta gerçek olup olmadığına tam olarak inanamadım öncelikle onu söyleyeyim.
haftasonu için eve gitmek üzere terminale gittim. benim otobüs geldi. bindim falan. sonra otobüs hareket etti. arkadaki kadınlar kendi aralarında konuşmaya başladılar. bir olay vardı belli. meğer benim arkamdaki koltukta oturan yolcu o terminalde ihtiyaç için inmiş, çantası da otobüste. biz onu unutmuşuz, orada kalmış. şimdi buraya kadar her şey normal, ilginç bir şey yok. işte olay burada başladı. o unuttuğumuz yolcu salih güneymiş. bildiğimiz salih güney. sonraki konuşmalardan anladığım kadarıyla muavin salih güneye gıcık olmuş. öyle artist artist su falan istemiş. tabi ben muavin amcanın anlattıklarını söylüyorum. o iyi bilirmiş böylelerini, toplum insanı değilmiş bunlar. sonra salih güney yazaneden telefon ettirdi. muavin amcanın tüm otobüste öyle bir havası var ki artık kimse tutamaz onu. telefonda "o artistliğini gitsin sahnelerde yapsın" dedi. diğer yolcularda pek ilgili olayla. hemen adamın dedikodusu başladı. kafası iyiymiş galiba. muavin onun cezasını çeksin bakalım dedi. daha neler dediler de ben hepsini anlatamicam.
şimdi salih güney'in bir ön koltuğunda gitmek mi daha ilginç olurdu yoksa bu olay mı daha ilginç karar veremedim.