imamın ordusu kitabı nelere yol açmışken,illa bir kitap yasaklanacaksa devlet adamlarımıza ifade,basın özgürlüğü ile zerre alakasız olarak belgesiz, hakaret ve iftira yumağı olan, ergun poyrazın kitaplarına bu muamelelerin yapılmaması ilginç değil mi sizcede? adam jitem,jandarma ergenekon ve eski dönem mitçilere sırtını nasıl dayadıysa artık... adam direk en üsttekilere çamur atıyor ama yasak yok. ancak yeni son kitabını engelleyeceklermiş. adamın hapse girmesi de kitaptan değil, ergenekonculardan yüklü para alacak düzeydeki makbuzlu aşırı işbirliğinden,devletin arşivlerini perinçek gibi koz kullanmasından. aslında şöylede denebilir oda tv nin tayyip erdoğana dediği gibi: suçu, tutuklanması: Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek. ergün poyrazın yaptıkları erdoğan ın şiirinden sonsuz kat halkı kine,dinlere düşmanlıklara, etnik ırkçılığa,iç savaşa kışkırttığı aşikar.
zatı alileri iktidara muhaliftir,koruması olsun ama parasıyla tutsun. ülkesine hizmet etmesi gereken üç askerimiz ergenekoncu paşaların talimatıyla korumasın onu bir zahmet. jitemden belgeli maaşlı bu zat, jandarmanın eski başı ergenekoncu paşa eruygur un bddk nın da tespiti ile ustaca milletin parasını hayali şirketlerle aktarmasıyla yazdırdığı belgelenen kitaplarının, saçma korelasyonlarına(*),belgesiz ideolojik bağnazlıkla iftiralarına nasıl araştırmacı-yazar diyebiliyor utanmadan kimi insanoğlu anlamış değilim. serdar turgut dahi iki dakkada kariyeri,gazeteciği olmayan malum çevrelerden destekli, at hırsızı tipli adamın notunu veriyor,arkasını,görevini seziyor.
poyrazın, hablemitoğlundan para yardımı ile geçinecek kadar fakir olması para için bu işlere kalkışmasının temeli. iyi bir yatırım oldu elbette. 28 şubatta bu milletin başına montaj kasetlerle az çorap örmediler. bu dönemde
hortumlamalara,krize,yolsuzluklara katkısı ile malum yerlere borç ödemesini yapmış oldu. kolilerce gizli belgelerin,dosyaların piyasaya teşhirini sağladı,hırsla. seyfi oktay ile moğultayın devamı kokuşmuş yargı mensubları ile ilişkisi hukuk adına ayrı rezillik. hakimler o davanın birde savcısı olur, psikolojik harp başlatırsa hep en kritik davalarda bu tip adamlarla, söz biter artık o noktada. bu tarz geçmişi karanlık, deliliğe varan laf oyunlarıyla,uydurma sözlerle biyografiler yazılacaksa buna ilim diyebilecekse çölaşan gibiler vay o ülkenin basınına,irfanına.
(*)demogoji,cerbeze denilen laf oyunlarına misal vereyim azda olsa.
Akif Beki Abdullah Gül ile Erdoğanın birbirine desteğini,yakınlığını;
Musa ile Harun gibi olarak niteliyor. poyraza göre Abdullah Gülünde buna itirazı yok. Demek ki Abdullah Gülde Musevidir, hz harun gibi.
abdullah gül akademisyen olarak ingiltereye exeter a yollanmış. yahudilerde oraya fazlaca ilim adamı yolluyor. bu kesişme yahudi olduğunun kanıtıdır.
Emine hanımın Arap olduğu söyleniyor ama ben benzetemiyorum, yürümesi, konuşması, başörtüsüsü bana hiç Arapmış gibi gelmedi. Sülalesinde de Üzeyir ismi var demek ki kesinlikle yahudidir. cahile bakın ki her farklı müslüman kavmi farklı dine sokacak. sanki islam dini aynı tarzda yürüyün,konuşun,tüm kültürlere aynı şekilde örtünün demiş zannediyor. islam çoğu mevzuda sadece genel kaideler koyar,herneyse. ismail,musa,harun,safiye,meryem isminde atası olan herkesi komple yahudi yapıyor,bizim aydın araştırmacı.
erdoğana, ahmet hakanın dahi şaştığı şekilde hem rum, hem gürcü,yahudi,müslüman bir şeriatçı,bin ladin hayranı ama amerikan ajanı vb... diyebiliyor. ingilizce bilmeyen kasımpaşalıyı, ingilizler yetiştirdi diyebiliyor. akp muhalifliği, karşıtların delillerinin bunlara dayanması da tüm anlattıklarım gibi üzücü ama komik, gerçekten çok komik...