çocukluktur o dediğiniz.
altı yaşından başlayarak her yıl daha bir hevesle sürdürülen bir geleneğin temsilcisidir. abi, abla, kardeş en afacan halinizle anneden gizli çamur deryasına dönmüş tarlalara koşup abiyle aynı nergisi gözüne kestirip ondan önce varmak için tabana kuvvet koşmanın günlerinde nergis, evet çocukluktur.
düşe kalka hedefe varmayı öğretendir nergis. koparırken dikkat etmek gerekir, özen ister. yarıdan koparmak nergise hakaret güzelliğine ihanettir. yavaş yavaş, incitmekten korka korka kopmak ister o. şefkat ister ki bütün güzelliğini sunabilsin sana...
anneye sunulan en değerli hediyedir nergis. beyazdır, nazlıdır, çok kavgalar edilmiştir onun için. asaleti kendiliğindendir.
çocukluktur olsa olsa.
çocukluktur ki kuruyacağını bile bile her gün niye koparır insan dalından nergisleri?
kardeşi kardeşe düşürür nergis.
barıştırır.
odanın en güzel süsü olur ihtişamından yanına sokulamaz insan. güzelleştirir her şeyi...
ve ölür sadece birkaç günde, içine koyduğun su bardağında.