'ankara'dan ötesini haritadan sileceksin abi', diyebilecek kadar kendinden, soyundan, sopundan, tarihinden habersiz olan zavallılar la son bir kaç yıl içerisinde çokça karşılaşır oldum. girilen diyaloglar aşağı yukarı şu şekilde olmuştur. en sonuncusu yakın bir zamanda şöyle cereyan etti:
..
+sizin memleket neresiydi kardeş?
-erzurum
+hıı...
(bir kaç dakika sonra, yada bir sonraki buluşmada. ki bu kişinin mallık derecesine göre değişir)
+kürtlük varmı sizde?
- (tebessüm)
- birincisi kürt değilim. 3 soy öncemize kadar da ailemizde kürt olmamış ama öncesini bilemem tabi. ikincisi eğer kürt olsaydım türk olduğumu söylerken ki gururumla aynı şekilde kürt olduğumu da söyleyebilirdim. neden mi? bir çok neden var ama ben sana hiç uzatmadan tek bir sebep söyleyeceğim ama bundan önce sormam gereken tek bir soru var. müslüman mısın?
+ evet. (elhamdülillah denir ya .. neyse )
- güzel. o zaman söylemem için hiç bir engel yok demektir. peygamberimiz veda hutbesinde aynen şunları söylemişlerdir:
" sözümü iyi dinleyin, iyi belleyin. rabbınız birdir, babanız birdir. hepiniz âdem'densiniz, âdem de topraktan yaratılmıştır. hiç kimsenin başkaları üzerinde soy sop üstünlüğü yoktur. allah katında üstünlük, ancak takvâ iledir. müslüman müslümanın kardeşidir. böylece bütün müslümanlar kardeştir... "
- sana burda, kurtuluş savaşı esnasında 7 millet omuz omuza cephede şehit düşmemizden, kürt türk omuz omuza, çanakkalede ve diğer cephelerde vatan uğruna can vermemizden falan hiç bahsetmedim bak. bu yeterli olur diye düşündüm çünkü. olmaz mı? ya ben müslümanım deyip ırkçılıktan vazgeçeceksin yada müslümanlığını sorgulayacaksın. sana ve senin gibi düşünenlere son sorum. vatanını milletini seven bir kürt mü yoksa bankaları hortumlayıp askerden kaçmak için türlü hilelere başvuran bir türk mü? hangisi?