kimilerinin "döverek gencecik insanları öldüren kabadayılara" hak olarak gördüğü eylemdir.
neresinden tutarsak tutalım elimizde kalıyor aslında. bu sözün sahipleri "tüm kürtler aynı değil", "insanları genellemeyelim" diyor mu demiyor mu?
diyor.
bu düşünce yapısına sahip mi değil mi?
sahip. yersen...
bir konudaki düşünceniz tek başına hiçbir şey ifade etmez. bunu hareketlerinizle desteklemeniz, diğer söylemlerinizle uyumlu hale getirmeniz gerekir.
eğer siz böyle yapmazsanız yarın bir başkası çıkar öldürülen bir kürt için "dağda gencecik insanları şehit edenlere 1 şarjörün lafı olmaz" der.
hem tokat yiyen başkomiserin gencecik insanları öldürdüğüne dair bir kanıt var mıdır?
polise bunu hak olarak görenlerde şeref varsa bu polisin böyle bir suçu olduğunu ispatlamalıdırlar.
ispatlayamıyorlarsa iftiracıdırlar. ispatlayamıyorlarsa şerefsizdirler. bu kadar açık, bu kadar net.
kimi kendi içinde çelişkiler dolu düşünceleri bir yana bırakırsak türk devletinin ne derece saygı yitirdiğinin göstergesidir bu.
önce cizre'de polis kaçak sigara operasyonu yaparken geri çekilmek zorunda kalıyor.
sonra bir polisimiz birisini tutuklamak isterken linç ediliyor.
şimdi de başkomiserimiz bir teröristten tokat yiyor.
özet geçmek gerekirse bölgede devletin hiç ama hiç saygınlığı kalmıyor.
sorumlularına ise dut yemiş bülbül rolünü oynamak düşüyor.
yağlamaları ile gıcırdatmadıkları akp iktidarının ülkeyi getirdiği noktayı onlar da görüyor ancak doğruyu söylemenin, yanlıştan vazgeçmenin de bir erdem olduğundan hala haberdar değiller anlaşılan.
hoş, terörle mücadelede büyük hizmetler vermiş, kelle koltukta gezmiş engin alan'ın adaylığı söz konusu oılunca ortalığı ateşe verip, sebahat tuncel'in meclise girmesini gıkını dahi çıkaramayanlardan ne bekleyebiliriz ki?
dut yemiş bülbül rolünü oynamaya devam etsinler. ağızlarındaki dutun ailelerine verilen ihale, sağlanan rant, bulunan iş olduğunu biliyoruz.
