okuduğum bir hikayeye göre babalık yönü takdir edilesi padişahtır.
hikayemizi anlatalım.
fatih sultan mehmet, sınıfta hiç akıllı durmaz, önünde oturan çocuklara kalem batırır, bağırır, çağırır hocası akşemsettin bir şey dediği zaman sen bana bişey diyemezsin ben padişahın oğluyum diye tehdit ederdi.
akşemsettin artık bu durumdan rahatsız ama bir o kadarda çaresizdi. padişahın karşısına bu konu hakkında gitmekten haya ediyordu. padişaha çocuğunu şikayet etmek düşüncesi ona çok ağır geliyordu. birgün artık herşeyi göze alıp padişahın huzuruna çıktı ve olanları ona sıkılarak anlattı. padişah durum karşısında bir müddet düşündü ve o müthiş planını akşemsettinin kulağına usulca açıkladı. aman yarabbi bu ne plandı, mümkün değildi bu planı uygulamak. akşemsettin plan konusundaki rahatsızlığını padişaha ilettiysede padişah onu dinlemedi ve bu iş olacak dedi. ertesi gün ders ortamında yine fatih sultan mehmet yaramazlık yapıyordu. akşemsettinin uyarısına yine aynı tehdit cevabını verdiği sırada padişah ansızın kapıyı açıp içeri girdi.
bu olay karşısında akşemsettin hiddetlenerek padişaha bağırdı ve bir tokat atarak, bu şekilde sınıfa giremeyeceğini izin istemesi gerektiğini söyleyerek derhal dışarı çıkmasını istedi. padişah mahçup bir şekilde boynunu bükerek
özür diledi ve dışarı çıktı. olaylar karşısında fatih sultan mehmetin nutku tutulmuş ne yapacağını şaşırmıştı. güvendiği babası tokat yemişti, fatih sultan mehmet allak bullak olmuştu.
az sonra kapı vuruldu ve padişah mahçup bir şekilde içeri özür dileyerek girdi. plan muhteşem işlemişti. o günden sonra fatih sultan mehmet asla yaramazlık yapmadı. çünkü güvendiği dağlar kar almıştı artık...
koskoca padişah sırf çocuğunu terbiyesi için gözünü kırpmadan tokat yemeği göze almıştı...