Ne yazik ki buraya yaziyorum, sana diyemiyorum.
Tanidigim insanlardan en kaba, en gereksiz, en gosterisli ve en nefret ettigim insan sensin. Ama seni seviyorum, bir de hic birsey yapamiyorum. Gece yarisi uykum yokken oturup hep sana yazarim, binlerce mektup, nasil soylerim, sen nasil bir tepki verirsin, bilemiyorum. O da beni cok korkutur, sana karsi askim da beni acayip korkutur.
Inan ki seni sevmek hic istemedim. Ilk bastan hic sevmedim seni, sonra arkadas olduk, sonra konusa konusa sana o kadar alistim ki artik her mutlu oldugum an seninle paylasmak istiyorum, her saniyemi sana vermek istiyorum. Nasil birsey bu? Ama o zaman da sevdigimi bilmiyordum. Sonra o tartistigimiz gece sen bana deffol git dediginde seni kaybetmek beni ne kadar korkutugunu anlamistim ben. Ondan sonra cok tedirgin oldum, sana anlatmak istemistim. Ama bir turlu yapamadim. Ne soylesem hep yalnis, hep hissettigim gibi degil. Sen de beni tam tersi anliyorsun. Asil demek istedigim sana asigim ben. Ve bundan hic kurtulus bulamiyorum. Kucucuk bir cocuk annebabasina bakar gibi sana bakarim.
Sen kufrettiginde kizamiyorum bile. Herseyini severim. Sigarini bile severim.
Mantik olarak senin gibi bir adamdan nefret etmeliyim, hic bakmamaliyim bile... Ama kiyamiyorum. Caresizligin, kizginligin seni o kadar cekici ediyor ki... Sen nasil bunun farkinda degilsin? Dunyanin en tatli, en komik insan sensin. Bana kizdiginda, kustugunde bile tatlisin. Sen nasil bunlari beceriyorun? Her gun daha ve daha asigim sana...
Simdi butun bunlari sana nasil anlatiyim?