bernd schuster

entry425 galeri
    409.
  1. bir adet, ruhsuz, ispanyol çakması alman. antrenör değil, iyi bir antrenör hiç değil. özellikle futbolda bir antrenörün iyi olduğunu anlamanın en kolay yolu, maç esnasında değişen skor, rakip takım taktiği ve diğer çevresel etkenler karşısındaki davranışlarının kendi takımının skoruna etkisidir. kısacası maç içinde maç kazandırmasıdır. evet, schuster'in türkiye macerasından çıkartacağımız sonuç, schuster'in iyi bir teknik adam olmadığıdır.

    real madrid'de yakaladığı başarı tamamen o dönemdeki real oyuncularının başarısıdır. robben, sneijder, raul ve diğer yıldızlarla dolu bir kadroyu la liga şanpiyonu yapmıştır. o dönem diğer büyük başarısı olarak gösterilen olay da, real'in o sezon barcelona'yı nou camp'da yenmiş olmasıdır, ancak barcelona'nın o sezon frank rijkaard ile hiç bir başarı yakalayamadan sezonu kapattığını belirtmemiz yerinde olur.

    kısacası schuster'in ne oyuncu motivasyonundan, ne oyuncu kondisyonundan, ne oyun içi taktik değişikliklerinden, ne oyun dışı strateji yönetiminden hiç bir şey anlamadığını düşünüyorum. ve çalıştırdığı takıma, taraftarlarına, yöneticilerine karşı da hiç bir sorumluluk duygusu taşımadığından dolayı ruhsuz olduğunu söylüyorum. schuster sadece çok büyük takımlarda, takımın gayretiyle başarı yakalayabilir. aynı rijkaard ve diğerleri gibi.
    hatta ve hatta nihat doğan tarzında söylemek gerekirse; schuster ve yılmaz vural'ın antrenörlük ruhları bir araya geldiğinde, schuster'in ruhu yılmaz vural'ın ruhunun önünde diz çöker, tövbe ister.

    beşiktaş'ın bir sezonunu ve belki de gelecek sezonunu katlettiği için kendisine tazminat davası açmak gerek. yani neden böyle bir şey yok, sembolik de olsa başarısız teknik direktörler başarısızlıklarının karşılığını ödemeli.
    senelerdir türk futboluna milyonlarca liraya yabancı, kariyerli antrenör getirmeye çalışıyoruz. adamlara o kadar para veriyoruz, üstüne yalvar yakar oluyoruz, üstüne eşek kadar hocanın avanesi bir sürü işe yarar/yaramaz adamı transfer edip transfer bütçeleri ile kulüpleri borçlandırıyoruz, efendim sonra teknik adamın sol taşşağı lütfedecek de takıma iki kuruşluk katkı yapacak diye bekliyoruz. bu kafayla daha çok bekleriz.

    türk kulüplerini, büyük kulüplerdeki başarısızlıklarının ardından ve kaybettikleri paraların ardından para yolma kulübü olarak gören bütün kariyerli teknik direktörler için ve hala kulüp yönetmeyi para harcamak sanan büyük başkanlara benden sevgilerle geliyor:

    k

    sarp iyi günler diler.
    0 ...