- hiç tanımadıkları halde birinci tekil şahısla konuşabilmeleri, "siz" hitabını ancak çoğulluk durumunda kullanmaları.
- görmemiş öküzlere alışkın olduklarından her zaman nezaketi aşan ölçülerde özel muammele görmeyi beklemeleri, kabalaşmak için bahane aramaları.
- göz çevresi makyajını gündüz gece farketmeden palyaçoları bile sade gösterecek kadar abartmaları.
- yıldız tilbe, demet akalın, serdar ortaç gibi tipleri bu insanların kendilerine duydukları sevgiyi bile aşacak kadar çok sevmeleri. şarkıları değil düpedüz şahısları.
- bilumum sikindirik yerli dizileri ve bunlarda rol alan ne kadar yeteneksiz varsa hepsini ezbere bilmeleri, hatta rol model olarak almaları. (ama dizideki karakterlerini)
- topuklu giymeyi estetik ameliyat olmak zannetmeleri, topuklu giyince x3 bonus güzelleştiklerini zannetmeleri. buna mukabil aslında kasap çengelindeki kesilmiş dana estetiğini aşamamaları, yürümeyi bilmemeleri...
- paris hilton, helin avşar gibi gereksizlere köpekler gibi özenmeleri ama her fırsatta laf etmeleri.
- adam gibi adam ya da beni taşıyacak erkek gibi pavyoncu repliklerine felsefi anlamı olan atasözü muammelesi yapmaları. karşılarındakinin bundan kusabileceğinden habersiz olmaları...
- postişler, yem torbası büyüklüğünde çantalar, pembe vs. janjanlı tuhaf telefonlar ve şeker pembesi tonlamasında bir alay mide bulandırıcı aksesuarla teçhizatlanmaları...
- altın ve dore ayakkabı, çanta gibi şeyleri olur olmaz kullanmaları...