solculuğun veya sağcılığın ne anlama geldiğini okuduğum birkaç kitap ve solcu/sağcı insanların hareket
şekillerinden öğrenmiş biri olarak insanların bu şekilde sınıflandırılması bana çok saçma geliyor.
bir insan düşünün bu insanın yaşama, sağlık, eğitim vs haklarından yararlanmaları veya bu haklara sahip
çıkma gayretleri bir düşüncenin tekelinde olmamalı, nihayetinde solcuların savunduğu haklar
genel insani haklardır ki bunu her insan savunmalı ve desteklemelidir.
velakin son zamanlarda şöyle bir çelişkiye de şahit oluyorum, dini inançlarından dolayı okuma hakkı
elinden alınan insanlar yine eşinin başörtüsü yüzünden linçe tabi tutulan insanlar solculuğun
yegane savunucusu olarak gösterilen zümrenin hedefi haline geliyor.
solculuk eğer kitaplarda anlatıldığı gibi halkın hakkını savunmak, sermayenin insanları ezmesini
engellemekse bunu halktan uzak, halkın dini görüşlerini tehlike olarak gören zümrenin elinde bulunduruyor
olması solculuğun mantığına aykırı olup kendi kendini yoketmekten başka bir işe yaramadığını
görüyoruz.
eğer solculuk ezilenin yanında olmak, halkın hakkını savunmak gibi insani hakların savunucusu
koruyucusu olmaksa solculuğa karşı çıkan insan olamaz diye düşünüyorum.
ama benim gördüğüm solculuk en azından türkiye'de ki solculuk düşüncesi inançlı insanların
dinine saldırmak, halkın faydasına olmayan sadece ortamı germek için yapılan çıkışlar,
kendi içinde ki farklı görüşleri, anlayışları baskıyla yıldırmaktan başka bir şey değildir.