100.yıl kampüsü olarak da bilinmektedir ve geçen sene açılmıştır. şimdilik bünyesinde yabancı diller yüksekokulu'nu barındırmakla birlikte, ingilizce hazırlık okuyan gençlerin "ankara"nın beş kilometre dışına gidip gelmelerine neden kampüstür. aynı zamanda okulu bırakmama nedendir. Gittiğinizde yeni yeşeren çimden çok tezek ve uçsuz bucaksız iç anadolu çölünü seyre dalabileceğiniz gibi, tercihen de inşaat seyredebileceğiniz ilginç yerdir.
durumun en cefalısını ise filoloji öğrencileri çekmektedir. geçen sene dtcf'de olan bir çok filoloji bölümü hazırlığını da buraya taşıdılar ki, ankuzem ve "bilimsel metin destekleme birimi" felan gibi salak salak enstitüler ile birlikte arka tarafta karanlık postmodern sıçmığı bir binaya yerleştirip, tecrit altına almışlardır. ayrıca bütün akademik eğitimi hiç edip, bir kaç araştırma görevlisi ve doktor dışında (ki bunların haftada bir saat dersi vardır: conversation) deneyimsiz hocaları bünyesinde barındırmaktadır. kapı önünde sigara içerken, türkçe öğrenmek için orda olan kongoluyla fransızca, şilili ile ispanyolca konuşan yurdum gençlerini görebilirsiniz.