muhammed emin el hüseyni

entry4 galeri
    1.
  1. Kudüs Müftüsü olarak anılan Muhammed Emin el Hüseyni (1895-1974) Kahire'de El-Ezher üniversitesinde bir yıl kadar islam Hukuku okumuş; 1913'te 18 yaşlarında Mekke'ye gidip hacı olmuş, istanbul'da öğrenimini sürdürürken I. Dünya Savaşı patlak verince topçu subayı olarak izmir'de görev yapmıştı.

    1921'de Kudüs'te ingiliz yönetimi altında yapılan müftülük seçimlerine aday olarak katılan Hüseyni en az oyu almasına karşın, ingiliz yönetimi bu seçimi geçersiz sayıp kendi adamları olan Hüseyni'yi Kudüs Müftüsü olarak atamışlardı. 1931'de Kudüs'te ingilizlerin güdümünde bir "islam Kongresi" toplayan Hüseyni, yazışmalarda "Yüksek islam Konseyi Başkanı" ve ingiliz yönetimin kendisine verdiği "Kutsal Toprakların Müftüsü" ünvanlarını kullanıyordu. Hüseyni 1931'de topladığı ingiliz güdümlü islam Kongresi'ne o sırada Fransa'da sürgünde yaşayan son Halife Abdülmecid Efendi'yi de çağırmış, Atatürk Türkiyesi buna şiddetle karşı çıkarak Hüseyni'nin Hilafeti diriltmesine izin verilmeyeceğini açıklamıştı.

    Hüseyni tarafından Yahudi düşmanlığıyla doldurulan Müslüman gençler, doğrudan Hüseyni'nin denetiminde yürütülen silahlı eğitimlerden geçerek Almanya safında cepheye sürülüyordu. Hitler ordusunda "Hancar" (Hançer) adıyla anılan Bosnalı Müslüman askerlerden oluşan birliklerin Hüseyni tarafından çizilen bir de bayrağı vardı. Bu bayrakta bir Gamalı Haç ve kılıç sallayan bir el yer alıyordu.

    20 Kasım 1941 günü Nazi partisinden Ribbentrop ile görüşen Hüseyni, 28 Kasım 1941'de Hitler'le de görüşecek ve yalnızca Balkanlardaki Müslümanları Alman askerine dönüştürmekle yetinmeyip, Ortadoğu'daki bütün Arapları da Almanya'nın safında savaşa sokabileceğini söyleyecekti.

    Bu görüşmede Hitler,Hüseyni'yi; Araplarla ilgili konularda karar verecek kişi ve Arapların önderi olarak tanıdığını bildirmiş, gelgelelim Arap devletlerinin bağımsızlığı için kendisine herhangi bir söz vermemiş "Alman ordusu güney Kafkasya'ya (yani Bakü petrollerine) ulaşana dek, Arapların bağımsızlığı sözünü açıkça söyleyemeyiz" demişti. Bunun anlamı açıktı: Hitler'in Rusya'ya karşı açtığı savaş, kendi topraklarında hiç petrol bulunmayan Almanya'nın Kafkas/Hazar petrollerine ulaşmasını amaçlıyordu.
    0 ...