18 mart 1978 günü, ülkücü hareket için kara bir günün habercisi olmuştu... istanbul ümraniye'de beş ülkücü işçi, beş vatansever türk milliyetçisi t.k.p.m.l. tikko adlı komünist çete tarafından korkunç işkenceler geçirildikten sonra, kurşuna dizilerek şehit edilmişti...
beş ülkücünün şehit edilmesi, bütün türkiye'deki milliyetçi ve ülkücü kuruluşları ayağa kaldırmıştı. artık birer birer değil beşer beşer şehitler vermeye başlayacağımız günler gelmekteydi....
35 ülkücü kuruluş kızıl katliamı kınamak amacıyla istanbul'da bir araya gelerek, cenaze töreni öncesi ortak bir basın toplantısı düzenlemişti
17 mart 1978 tarihinde ömer bayraklar salih ulu bahri bilgin cevat koca sinan koca isimli 5 ülkücü işçinin aynı anda dev-yol militanları tarafından katledildiğinde, sinan koca'nın henüz 10 günlük bebeği vardı.
bu satırlar, alınları terleyerek hiç para kazanmamış
işçi hakları savunucularına,bir protesto yazısıdır.
cümlelerin her biri bir çığlık, harfleri kan kırmızısıdır.
geldiler...
eşitlik(?) için geldiler,kominizm için geldiler...adalet(?) için geldiler.
beş işçiyi işkenceyle öldürdüler
eve bir kuru ekmek götürebilmekti tek istedikleri
bir gözde bir gecekondu en büyük hayalleri
allah'ı inkar etmediler.vatan'a ihanet etmediler
elleri çatlak,ayakları nasırlı emekçiydiler.
emekçilerin haklarını savunanlar(?)tarafından,
bir gecekonduya hapsedildiler.
söküldü hayata tutunmaya çalışan parmakları penselerle,
biçildi eğilmeyen başları orakla,
kırıldı işçi ayakları çekiçle.
1 mayıs mahallesi adında bir p.ç doğurdu ümraniye
çığlıkları yalız yalız içinde kalan cesetlerle...