necip fazıl'ın son devrin din mazlumları isimli eserinde anlattığı din alimleridir.
kemalist kadrolar kendi çizdikleri din modelinin dışında olan, yine kendi oluşturdukları "makbul vatandaş" sınırlarının dışında gezen tüm din alimlerini ya öldürmüş ya da sürdürmüştür.
bunun nedeni bu kişilerin yobaz olması, şeriatı istemesi falan değil. nedeni; bu insanların, hakiki islamı benimsemeleri ve devletin çarpık dinini reddetmeleri. devletin dine müdahalesine karşı çıkmaları. dini mescitlere sıkıştıran laikçi zihniyete karşı "yeryüzü mescittir" anlayışını benimsemeleri onları "sakıncalı" duruma getirdi.
şayet devlete ve devletin özürlü din anlayışına biat etselerdi hiçbiri asılmaz, hiçbiri sürülmez, rahat ve huzur içinde ancak kişiliklerini satmış olarak yaşarlardı. onlar inandıkları fikirlerden geri dönmediler. yeri geldi kıyam ettiler, yeri geldi fikren mücadele ettiler.
ancak açık olan bir şey var; kemalist sistemin elindeki kan hala duruyor.