cami yapımının ne demek olduğunu, bu sürecin nasıl işlediğini bilmeyenler tarafından ortaya atılmış tezdir. camiler cami yardım ve yaşatma dernekleri tarafından bağışlarla inşa ettirilirler. bağışlar makbuz karşılığı alınır ve camiler böyle yaptırılır. her türlü para dönen süreçte olduğu gibi bu süreçte de birilerinin cebini doldurabilmesi ihtimali vardır, ancak sırf bu sebepten dolayı her yaptırılan caminin vergiden düşmek gibi sebeplerle yapıldığını iddia etmek saçmalıktır, zira derneklerin tabi olduğu vergi kanunu tüzel kişilerin veya şirketlerin tabi olduğu kanundan da farklıdır, bir kişi dernek başkanı olarak kendi harcamalarından vergi indirimi yapamaz.
bazı yerlerde gereksiz cami yapılması söz konusu olsa da bunun ne kadar minimal olduğu her cuma namazında kendini belli etmektedir. aslında insanımızın beş vakit kılması, bunu da camide kılması durumu en doğrusuyken, bu olmadığı için cami sayısı fazla görünmektedir.
hayırseverlerin kendi başlarına cami yaptırması da çok yaygın değildir, yüz camiden kaç tanesi böyledir sorgulamak gerekir, çoğu cami mahallelinin ortak gayretleri ile yapılmaktadır, kimse de gidip başka mahalle için dernek kurup uğraşmaz.
bu arada aptal köşe yazarının birisi avrupada son yüz-iki yüzyıldır kilise yapılmadığından bahsetmişti. avrupada hristiyanlığın gerilemesini bıraktık, kiliseye gitme oranındaki düşüşten bile habersiz bu okumuş cahile kalkıp da bu konu üzerine cevap vermek sanırım boş bir gayret olacaktır. tabi bizim ülkede nüfus artışını da gözönüne almaması en azından matematik bilgisinin sıfır olduğunu göstermektedir.