marksizm dünya halklarının ürettiği bütün üretimin paylaşımının eşit ve dengeli olmasını savunan polyana gibi gözüken bir uyuşturucudur. bir kereden bişey olmaz der atarsın ağzına. süper hissedersin kendini. dünya senindir artık. kendini uçarken görürsün. herşey eşittir. herşey güzeldir. ama uyuşturucunun etkisi gidince nerden geldiğini şaşırırsın. aynısından bir daha tatmak istersin. bir daha tadarsın. sonra birdaha ve sonra birdaha. artık bir bağımlısındır. işte marksizm insanları uyutan gerçek dışı bir ütopyadır. herşeyin mükemmel olacağını düşündürür. seni güçlü hissettirir. ama deli gömleğini giydiğin zaman anlarsın ne hale düştüğünü. sscb zamanında bolşevik ihtilali ile herşeyin düzeleceğini sanan zavallılar gibi. dışardan bakıldığında güzeldir. süslü laflarla insanı uyutur. ve sonra 20. yüzyıldaki gibi geride kalan 120 milyon ölü insan. rusyada insanlar açlıktan birbirini yemeye başlamış. tecavüz, hastalık,işkence. insanlık tarihi dünya kurulduğundan beri görmediği acıları yaşamış. sadece ekonomik yönden değil, aile ahlakı bakımındandanda bir mikroptur. o hastlğa dünya birzamanlar yakalandı. aile hayatı ortadan kaldırılmak istendi, insanın kıskançlık gibi doğuştan gelen özellikleri hesaba katılmadn kadınlar bir mal gibi kullanıldı. insanın kendisi zaten hayvandı. dünya çok büyük bir hastalık geçirdi. ve o zamanlar yaşananların acısı dünyada komünizmin panzehiri olarak kaldı. artık komünizm/marksizm diye bir mikrop dünyamıza bulaşamaz. pkk bile marksist bir yapılanmadır. ne kadar büyük bir mikrop olduğu birkezdaha anlaşılmıştır.