kişinin içine kapanık oluşunun da bir sonucu olan abuk durum. aşık olan kişi erkek olduğun da; ki genelde erkek olup da konuşamayan kişi yine erkektir; sadece konuşamamakla kalmaz, aynı zamanda aynı ortamda tek başına kalmayı da beceremez. örneğin kız yeri geldi mi, yeni yeni sohbet açmaya çalışırken, devedikeni üzerine kendisini oturtmuş olan kişi de, o ortamdan elini ayağını çeker, saçmalar, ne dediğini bilemez; çünkü içten içe, sevdiğini düşünmekte, ''kıza ne desem de sevgimi belli etsem'' diye kendisini düşüncelere salmaktadır. halbuki kız da belki erkek kısmısına karşı boş değilken, aldığı kel alaka cevaplarla kendisini esas oğlandan soğutur, ''konuşkan, yapışkan ve de esprili olarak kendisini tanıtan zibidi''yi kayar ufaktan ufaktan ögnlü. halbuki aşık olunan kişiyle konuşamayan kişimiz de, içten içe nasıl yanmaktadır... nasıl hesaplar yapmaktadır, bir buse kondurabilemk, kendisine has kokusunu kokabilmek ya da, elini tutabilerek, istediği ortamlara götürebilmek için. ama bir kelamın bile dilden geçtiğinin farkında olsa bile, o anki, ''hiçbir şey söylememe'' sorunsalı kendisini tutklar, ayaklarına prangalar bağlar, dilini zamklar. böyle bir sorundur, dil denen ince lokomotifi kullanamayan, duygusal, melankolik, erkek kişisi için aşık olunan kişiyle konuşamamak...