13 mayıs çarşamba günü saat 08.00'de sayımla birlikte erol hoca'yı hastahaneye götürdüler. bütün dileğimiz o akşam dönmemesi. dönerse yatışta sorun var demek. her şey baştan alınacak. dönmedi, sevindik. demek ki hastahaneye yatmıştı. fatih hoca rahatladı. " bu aşamadan sonra doktorlar onu buraya gönderezler " dedi.
ara ara erol manisalı'dan haber aldık. yaşamsal bir sorun olmadığını ama bir süre hastahanede kalacağını söylediler. sonra ameliyat olacak haberleri geldi.
bunca sağlık sorununa karşın hala tahliye yok. işin pratiğini bilen gardiyanların görüşü şuydu :
" eğer amansız bir hastalık teşhisi konursa tahliye ederler. aksi halde damar sertti, kalp ritmi bozuktu bunlara aldırmazlar.
5 haziran cuma günü haber geldi : " erol hoca'ya kanser teşhisi koymuşlar ".
birden yaşasıııııın narası koptu ağzımdan ...
bu özgürlük demekti, kesin tahliye ederlerdi, kuddusi okkır örneği vardı. üstelik gardiyanlar da aynı görüşteydi.
sonra ürktüm. elim ağzıma gitti. nasıl da " yaşasıın " diye bağırdım. erol hoca kanser, sıradan bir hastalık değil.