yazılan entrylerin birçoğunu haketmeyen bir kadın.
bir insan ünlü olmak isteyebilir, bunun için kadınlığını kullanabilir. bir yerlere gelmeye çalışabilir. hatta açık giyinerek karşısındakine kırıtarak mesaj da yollayabilir. daha geçenlerde "açık giyinen kadın karşısındaki erkeğin tacizine uğrarsa suçu biraz da kendinde arasın" diyen ilahiyatçı hocayı aforoz edenler, dediklerini çok çabuk unuttular.
bu kadın bir şekilde büyük haberler yapmak istiyor, mesleğinde yükselmek istiyor olabilir. chp'nin ileri gelenleri ile yakın ilişkiler kurmaya çalışıyor olabilir. fakat bunların hiçbiri tacize uğramasına sebep olmamalıdır.
taciz kelimesi ne demektir? aslında farkında olmadan sarfettiğimiz birçok laf tacize girer. mesela geçenlerde "çeşme güzelleri gelmiş" diye çeşmeye giden memurlara takılan birisi savcılığa şikayet edilince yaptığının önceleri taciz olmadığını iddia etse de gelip özür dileyerek konuyu kapatmıştı. toplumumuz bazı yaptıklarını normal zannediyor suç olduğunu farketmiyor.
--spoiler--
Madde 105 - (1) Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında, mağdurun şikâyeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına veya adlî para cezasına hükmolunur.
(2) Bu fiiller, hiyerarşi veya hizmet ilişkisinden kaynaklanan nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle ya da aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan yararlanılarak işlendiği takdirde, yukarıdaki fıkraya göre verilecek ceza yarı oranında artırılır. Bu fiil nedeniyle mağdur işi terk etmek mecburiyetinde kalmış ise, verilecek ceza bir yıldan az olamaz.
--spoiler--
laf atmak veya sözle tacizin cezası yukardaki gibi.
ülkemizde birçok kadın sözle veya elle tacize ugruyor. temas ile tacizin cezası 2-7 yıl. tecavüz olayı ise 7-12 yıl. yapılan araştırmalar ise tecavüze uğrayanların ancak %10-25'inin şikayetçi olabildiğini gösteriyor.
hiç düşündünüz mü neden tecavüze veya tacize uğrayan birisi neden şikayetçi olamaz? tacize uğrayan bir kadınla empati yapalım: şikayetçi olmak için karakola gidersiniz. dışarda bir nöbetçi olur. içerde ne işiniz olduğunu sorar ona uğradığınız olayı anlatmak zorunda kalırsınız. karakola girersiniz uygun görevli polis arkadaşı bulana kadar 2-3 kişiye daha durumu anlatırsınız. doğru kişiyi bulup bir de ona anlatırsınız. sonra savcılığa gidersiniz. savcıyı bulup derdinizi anlatmaya çalışırsınız. hastaneye gönderir, muayene yapacak doktoru ararken durumu bilmediğiniz insanlara anlatmaya devam edersiniz. sonra mahkeme olur, majhkemede durumu tekrar anlatıp durursunuz ve bunlar hem zaman alır hem aynı utancı defalarca yaşatır. birçok kadın bu şeyleri yaşamaktansa "olan oldu daha fazla bu utancı yaşamayayım" diyerek konudan kaçmaya çalışarak ruh sağlığını korumaya çalışıyor. zaten bizim toplumda erkek haklıdır, kadın kuyruk sallamasa birşey olmazdı. kadın başına gelenleri eşine ve patronuna anlatıyor. patronu dinlendiği için olay ortaya çıkıyor. birileri kadının komplo kurduğunu söylüyor veya kadının hafif bir kadın olduğu söyleniyor. şikayetçi bile olmadığı halde böyle yargılanan bir kadın şikayetçi olsaydı nasıl yargılardınız kimbilir? "bir kadın taciz veya tecavüzle suçluyorsa her zaman haklıdır". bu benim değil yargıtay'ın içtihadıdır. pekala biz erkekler bu duruma düşmemek için ne yapacağız? yeri gelirse tek başınayken asansörde kadın varsa binmeyeceksiniz. bir kadınla konuşurken, görüşürken tek başınıza olmayacaksınız. odada başkaları da olacak.
lütfen insanları sindirmeyelim ve adaletli olalım. bir kişi karaktersiz bile olsa ona yapılan bir suçu haklı çıkarmaz.