arkadaşlar, liseliler, gençler, romalılar vesaire vesaire. yeni bir dernek kurmak zor iştir her anlamı ile. dernek miydi lan üniversitedekilerin adı. neyse. mesela biz felsefe örgütü kurduk önce. o zamanlar aristo'nun ilerlemeci ve netice odaklı yaklaşımını benimsediğimizden yaptık bunu. hedefe ulaşmanın en basit yolu gibi gözükmüştü. ilk toplantıyı bir sürü bıyıklı ve çerçeve gözlüklü insanla yapınca anladık ki bu iş olmayacak. derneği onlara bırakıp yeni fikirler aradık.
ikinci kurduğumuz dernek ise kitap okuma kulübü isimli bir yerdi. elimize aldığımız tuna kiremitçi, cezmi ersöz, iclal aydın kitapları ile ekmeğimizi çıkarırı diye düşünüyorduk ki felsefe derneğinden aşina olduğumuz bir kaç bıyıklı ile ellerinde das kapital olduğu halde yanımıza gelen hatunları görünce bir yerde gene yanlış yaptığımızı anladık. burasını da onlara bıraktık. o zamanlar kitap okuyan güzel kız yoktu.
üçüncü olarak kendimizi spora verdik ve tenis oynayan kadınlardan hareketle spor derneği kurduk. beden eğitimi myo'daki tüm yeşil eşofmanlı tiki kızlar gelecek diye hesaplamıştık ama iddaa bayiliğinden son anda yırttık. tiki kızlar okul dışında sporla ilgilenmiyorlardı. bunu da öğrendik.
son olarak abaza derneği kurduk. ona da kafkasyadan bir sürü insan gelince makus talihimize küsüp dernek kurma işinden elimizi eteğimiz çektik.
demem o ki dernekleşmek hele hele yeni dernek kurmak zor iştir. önce güzel bir dernek adı bulun, işlevsel olsun, çekici olsun yeter. amaç zaten belli. gerisi kendiliğinden gelir.