merak etmeyin gereksiz g.saray zevzekliği yapmayacağım. suyu çıkmış esprilere ben de doydum. amacım önümüzdeki sezonda neler olabileceğine dair bir tür beyin jimnastiği yapmak. tabii ki transferler , 2010 - 11 sezonunun bitiminde yaşanabilecek depremler bilinmeden konuşma doğru değil ama nasıl olsa iddia - bahis tahmini de yapmıyoruz ...
ankaragücü :
cemal aydın ve çetesinden kurtulan takım ne yazık ki gökçeklerin eline kaldı. geçen sene sezon başında gökçek tehlikesine direnmek için vassel transferini yapan eski yönetim , bir müddet sonra alışıla gelen performansını yineleyerek takımı o taraftar desteğine rağmen gene adam edemedi. gökçekler gelir gelmez roger lemerre'i takımın başına getirince "acaba ?" dendiyse de ümit özat'ı yardımcılığa sonra da teknik direktörlüğe getireceklerini açıklayarak değişen bir şey olmayacağına dair garanti verdiler. özat'ın fenerbahçe'de ne kadar kulisçi ve entrikacı bir geçmişi olduğunu bilenler lemerre'in ömrünün uzun ol(a)mayacağını tahmin ettiler. özat da zaten kimseyi yanıltmayarak , o kadar kariyerli bir adama ( 1 dünya , 1 afrika şampiyonluğu) yapılmayacak ne kadar terbiyesizlik varsa yaptı . geremi, jerome rothen, marek sapara, seslak ve wittek gibi son derece kaliteli transferler özat'ın elinde çarçur oldu gitti. gökçekler "has adamı" özat'ın taraftar tarafından gönderilmesini hazmedemediler.seneye yatırım yapmakta bu kadar hevesli olmayacaklardır ayrıca herkesin bildiğinin aksine galatasaray ile ilişkileri çok sıkı fıkı olan gökçek'in , ankarasporda olduğu gibi g.saray'ın elinde patlamış , maliyetli yerli oyuncularla ankaragücü kadrosunu şişirmesi olasılık dahilinde. taraftar profili de, kitlesi de "gecekondu" nun içine sıkışmış ankaragücü'nün yakın vadede bir sıçrama yapması zor. bu sene ki senaryo seneye de tekrarlanacaktır. takımın en büyük sorunu artık ankaralı , memur , kentli taraftarının tribünleri terketmiş olması. ankaragücü'nün geleceği en çok bu yüzden karanlık.
antalyaspor :
2 sezon önce jarabinsky gönderilip, türk futbolunun gladiosunun empoze ettiği mehmet özdilek'i teknik direktörlüğegetirdiler. ben kendi adıma açıkçası , özdilek'in muadili oğuz çetin ve metin tekin gibi teknik direktörlük işini kıvıramayacağını düşünenlerdendim. çok parlak bir başarısı olmasa da en azından eline yüzüne bulaştırmadı. diğer saydığım iki isme oranla kulüp çalıştırıcılığı kariyeri hayli başarılı gidiyor. geçen sene özellikle necati , yalçın ve veysel'in çok sürpriz formu ile başarılı maçlar çıkardı antalyaspor. ama bu sezon başında bence türkiye'nin en başarılı (yerli) defans göbeklerinden biri olan yalçın'ın antep'e gitmesi , necati'nin sakatlık , formsuzluk ve bir türlü bitmeyen transfer dedikoduları yüzünden berbat bir sezon geçirmesi yüzünden iyi değiller. gelecek sezon başında 3 - 4 çok iyi transfer yapmazlarsa önümüzdeki yılı düşme hattında çırpınarak geçirebilirler.ayrıca ömer'in yerine kariyerli bir yabancı kaleci almaları belki de takıma sınıf atlattırabilir. kızıl akrepler dışında doğru düzgün taraftarları ve stadlarının olmaması da diğer dezavantajları.
beşiktaş :
gelecek sezon başında transfere değil ama çok önemli bir reorganizasyona ihtiyaçları var. defans göbeğinde toraman'ın yerine ve kaleye yapılacak 2 "iyi" transfer beşiktaş'a yetecektir ama düzgün sezon öncesi hazırlık şart yoksa bu seneki işler aynen tekrarlanır. saha ve seyirci dışı faktörler de "iyi" bir beşiktaş'ın yanında olacaktır.
bursaspor :
ertuğrul sağlam'ın bu sene başında transferde yaptığı (tanıdıkla menajer) hatası takıma pahalıya patladı.üstüne sercan , volkan, ozan ipek ve turgay'ın çöküşleri , ivankov'un da geçen seneki ivankov olmayışı (ki hala türk ligi'nin en iyi 5 kalecisinden biri) bursaspor'un bu sene de alabileceği bir şampiyonluğu engelledi. önümüzdeki sezon safraları önderip 2'si orta saha ,1'i defans, 2'si de forvet 5 oyuncuya ihtiyaçları var. miller konusundaki isabetleri en büyük avantajları. ilk 11'de sürekli oynatılır ve iyi beslenirse 20 golü rahatlıkla geçecek bir forvet. altidore'dan da kurtulmaları gerekli bence.
eskişehirspor :
rıza çalımbay'ın anormal temkinli ve pasif futbolundan , bülent uygun'un hakemin insafına dayalı sert futboluna geçtiler. uygun, türk futbolunun bug'ını keşfetmiş hocalardan. orta saha da adam kovalayıp, rakibin yaratıcı oyuncularını sertlikle yıldırmaya çalışan bir oyun oynatıyor. bu sistemin başka bir iyi yanı ise spektaküler ve maliyetli transfer gerektirmemesi.ancak uygun'un futbolu ile şampiyon olamazsınız. yaratıcı ve hakem tarafından korunan yıldız oyunculara sahip bir takım karşısında uygun'un çalıştırdığı bir takımın galibiyet şansı çok azdır. batuhan adam edilebilirse ve 2'si forvet 2'si "iyi" orta saha 4 oyuncu transferi ile seneye ilk 6 içinde olabilirler.
fenerbahçe :
şampiyonlar ligine doğrudan katılmaları gerekli yoksa şu anki kadroları önelemeyi geçecek durumda değil. aykut kocaman'ın da takıma verebildiği bir taktik zenginlik ya da sınıf atlatacak bir ekstrası yok. daum'un yıllardır oynattığı futbolun aynısını oynatıyor. önümüzdeki yıl şampiyonlar liginde yılbaşından sonraya kalabilmeleri için 2 si yerli en az 6 transfere ihtiyaçları var. üstelik bunların akıllıca yapılmaları gerekiyor. şu an iyi görüntüsü veren yobo , niang gibi adamların şampiyonlar liginde yapabilecekleri pek bir şey yok. ayrıca şampiyon olunsa bile duygusal davranmayıp kocaman ile yolları ayırmaları şart. gelen hocanın ise en az pelegrini ya da benitez düzeyinde olması gerekli. lig içinse söylenecek pek bir şey yok oturmuş kadro ve istanbul takımı avantajıyla önümüzdeki sezon da favorilerden biri fenerbahçe.
edit : akp'ye her laf edene chp'li diyen yaşan formlarının, aykut kocaman'a laf ettiğim için bana galatasaraylı yakıştırması yapan versiyonları da varmış. aykut kocaman ilk yarı kendi bildiği gibi futbol oynatmaya çalıştı ve hüsran oldu. ikinci yarı daum'un kadrosuna ve taktiksel dizilişine dönünce takım kendini buldu. şampiyonlar ligi bağlamında yetersiz bir teknik direktör olan daum'dan bile daha kötü bir teknik direktördür aykut kocaman. şimdi beni eksileyecek arkadaşlar seneye "aykut istifa" diye bağırdıklarında da hatırlasınlar bu yazdıklarımı.
galatasaray :
galatasaraylılar sezon bitsin diye dua ediyorlar ama önümüzdeki sezonda da takımlarından çok şey beklemesinler. teknik direktörlüğe getirilecek isim kim olursa olsun en az 10 - 12 transfere ihtiyaç var. bu transferlerin de takım olabilek için zamana ihtiyaç var. finansal olarak gereken rakamlar bulunabilse dahi bu kadar çok yeni oyuncunun birbirine alışıp takım olması 1 sezona sığacak iş değil. aslında yapılacak en iyi iş daum veya lucescu gibi türkiyey'yi tanıyan , çok fazla transfer istemeyen bir adamla 2 yıl çalışıp yeniden yapılanmak. ama buna dayanabilecek bir yönetim mümkün değil. sadece önümüzdeki sezon için değil , daha sonrası için de g.saray'ı zor yıllar bekliyor.
gaziantepspor :
geçen seneki portekizli teknik direktörün portföyünden transfer edilen kaleci , forvet ve defans göbeği inanılmaz. şu an üç büyüklerin hiçbirinin sahip olamadığı bir omurgaları var. ayrıca ismael sosa , emre güngör, yalçın gibi çok iyi oyuncuları var. ancak tolunay kafkas şampiyonluk getirebilecek bir teknik direktör değil. taktik vizyonsuzluk dışında oyuncu antrene etmek konusunda da sıkıntıları var. çalıştırdığı takımların tamamında sezona kötü başlayıp , 6 - 8 haftalık çıkışlar ve ardından 3 - 4 haftalık keskin düşüşler yaşıyor. bu, antreman metodlarının uygulanmasında sıkıntı olduğunun göstergesi. hoca değişse bile türkiye'de futbol sadece sahada oynanmadığı için şampiyonluk şansları yok denecek kadar az. seneye kulübelerini güçlendirip çok önemli bir güney amerikalı orta saha ile anlaşırlarsa , türkiye ligi ölçülerinde kusursuz bir takıma sahip olurlar.
gençlerbirliği :
türk futbolunun hanedan ailelerinden birinden gelen ilhan başkan 3. ligden aldığı ve bitmek üzere olan takımı bugünkü haline getirdi. vehbi koç yurdunun yanında bir odaya ve kahve köşelerine sıkışmış takımı bugün tesis ve ekonomi olarak avrupanın ilk 100 kulübü arasına soktu. beşiktaş ve galatasary'ın toplamından daha sağlam bir maddi yapı ve takımı karıştırmadan , arıza yapmadan takip eden 4 - 5 bin kişilk bir taraftar kitlesi kulübün diğer şansları . 40'lı ve 50'li yılların "büyük" takımlarından olan gençlerbirliği ilhan başkanla geldiği noktadan gene ilhan başkan'ın yaşlanması yüzünden inebilir. türkiyede her kulübe bir şekilde musallat olan parazitler onu çekilmesinden sonra gençlerbirliğini gene karanlık zamanlarına döndürebilir. şu an takıma gerekli süper yabancıları transfer edebilecek bütçeye ve çok kaliteli yerli oyunculara sahip olan gençlerbirliği temkin politikasını bırakmaz ise seneye de orta sıra takımı olur , ilhan cavcav son bir gayret derse zorlanmadan şampiyon olacak bir kadroyu rahatlıkla kurabilir....
