muhafazakar-milliyetçi ekolün en önemli isimlerinden birisidir. ülkenin en önemli sosyal bilimcisi olan erol güngör, bir kısım tarafından ırkçı bir kısım tarafından da dinci diye dışlanmıştır ve ders olarak okutulabilecek kitapları insanlardan uzak tutulmuştur. ismi unutturulmuştur. ülkenin -şuan hala yaşanan- bir çok sorununun sebebini kitaplarında göstermiştir. diğerleri gibi milleti bir kalıba yerleştirmeyi yanlış bulmuş, sadece yapılmış yanlışları göstermiştir.
hocası olan mümtaz turhan'ın ve -katılmadığı düşünceleri çok olsa da- ziya gökalp'in çizgisinde gitmiştir. milliyetçiliğin bir çok örneği olduğunu bize en uygun olanın kültürel milliyetçilik olduğunu anlatmıştır. milliyetçiliğinin içine hiç bir şekilde kan, etnisite gibi ırkçı öğeler katmamıştır. erol güngör'ün bahsettiği türk milleti, anadolu coğrafyasını olduğu gibi içine almaktadır. osmanlı döneminde ırk ayrımı yapılmadan anadoludaki müslüman halk türk milleti olarak kabul görüyor ve devletin öz milleti kabul ediliyordu. bizim de devam ettirmemiz gereken budur. türk milleti denildiğinde bunun içinde türk ırkı da vardır, kürt ırkı da,laz ve çerkezlerde aynı şekilde.
bahsettiği milliyetçilik kesinlikle ayrıştıran değil, bütünleştirici bir milliyetçiliktir.
rahmetli alparslan türkeş, erol güngör hocaya gereken değeri göstermekteydi. şimdi ise malesef bir çok ülkücü bu ismi bilmiyor bile.
parti yönetimi bunun en önemli sebebidir.
erol güngör hocanın öğrencileri olan; prof. dr. abdullah topçuoğlu ve prof. dr. mümtaz er türköne'yi partiden tamamen uzaklaştırdıktan sonra son olarak da tabir-i caizse partide kalan son kale olan prof. dr. vedat bilgin de partiden uzaklaştırılmıştır.
parti yönetimi böylesi bir değere bu şekilde bakarken, bu hareketin gençleri ne yapsın.