Yaklaşık bir hafta önce bacaklarımdaki kırmızı lekelerden şikayetçi olarak gittiğim doktordan, varis teşhisi aldım. Doktor varislerin ne düzeyde olduğunu ve damarlarda bir tıkanıklık olup olmadığını görmek için renkli doppler istedi. iğneden, kan aldırmaktan korkan biri olduğumdan kelli doktorun doppler isteği ,ağrısız-acısız bir yöntem olduğundan, beni korkutmamıştı. Taa ki o doppleri çekilmeye gidene kadar..
Okmeydanı ssk yollarına düşmeden bir gece önce gereğinden fazla yemek yemiştim. Ne zaman böyle fazla yemek yesem, gaz yapar bende üzerinize afiyet. * Neyse, gaz çıkarma potansiyeli had safhada olan bir insan evladı olarak vardım hastaneye, girdim doppler çekilen odaya. Böyle don paça yatıyon bi yere, bacaklara ultrasonla bakıyolar.
ilk başlarda gayet rahattım tabii. Doktor hiçbir yönerge vermeden sadece ultrasonu kullanıyordu. Bir ara 'büyük abdestini yaparmış gibi ıkın' dedi. Ikınmasam tesiri yok, ıkınsam götüm razı değil modunda ıkınmaya başladım. Ikınıyorum ama aklımdan binlerce senaryo geçiyor; ya osurursam, ya kokarsa, ya sıçarsam..
Neyse ki korkulan hiçbir şey gelmedi başıma ancak götüme bir kere daha düşman oldum. Ne geldiyse başıma götümden geldi aa dostlar.
Sıçamadık basur oldu, kilo verdik o muhterem * olduğu gibi yerinde kaldı, dopplere gittik sıçayazdık. Yeter len!