recep tayyip erdoğan

entry28756 galeri video239 ses35
    5094.
  1. faşizmin en başlıca özellikleri lider sultası,milliyetçilik,vatanseverlik,antisemitizm,ırkçılık,popülizm,anti-komünizm,totaliterizm ve din karşıtlığıdır.din karşıtlığı ilkesine bir şerh düşmem gerekirse klasik italyan faşizmi ve alman nazizmi için geçerli olan bu tanım ilerleyen dönemlerde dini de içine almış ve din de milliyetçilik ve ırkçılık gibi son derece ayrılıkçı ve baskıcı bir kavram haline gelmiştir.ki biz dinin içinde yer aldığı bu kavrama neo-faşizm diyoruz.

    lider sultası,türkiyede sadece akp ile alakalı bir durum olmamakla birlikte iktidar partisinde daha ağırlıklı bir biçimde gözükmesi hasebiyle faşizme giden önyollardan biridir.kürşat tüzmenin başbakan atla dese atlarız demesi,son osmanlı padişahı rte pankartları tayyip erdoğanın gerek yanındaki siyasetçiler gerekse halk tarafından padişah gibi görülmesi aslında onun çoğunluğun gözünde tek adam olduğunun göstergesidir.ki bu gibi düşünen insanlar genellikle hayatı boyunca sağ partilere oy vermiş ve tayyip,özal,menderes’i asrın dehası olarak gören insanlar.neyi kastetmek istediğimi anlamak istiyorsanız feysbuktaki şerefli liderler sayfasına bakmanızı tavsiye ederim.

    milliyetçilik ve vatanseverlik, yine bu da sadece tayyipe veya akpye ait bir husus değil maalesef ki.trde sağcısından solcusuna tüm siyasi akımların kıyısından köşesinden yakalandığı , en azından gölgesine bastığı kavramdır milliyetçilik.faşizmin temel taşı olan milliyetçilik ve vatanseverlik olgusu tr’de pek çok parti gibi akpnin de epey ekmeğini yediği bir şeydir.tayyip'in her mitingte avaz avaz bağırarak dile getirdiği(diyarbakır hariç) tek bayrak,tek vatan,tek millet,tek devlet sloganı hitler faşizminin en önemli söylemlerinden birisidir ve aynı zamanda nazilerin seçim sloganıdır.söz konusu faşizmin temel taşı olan bir hususta akp'nin üzerine düşen misyonu hakkıyla yerine getirmesi de akp'nin faşizmin neresinde olduğunu gayet iyi gösteriyor.aynı husus diğer siyasi partiler için de geçerli tabi.buna örnek olarak sosyal demokrat olduğu söylenen chp’nin genel başkanı deniz baykalın 2006 yılında milliyetçilik bu milletin çimentosudur demesi de aslında diğer partilerin de son derece faşist olduğunu göstermekte.

    antisemitizm,yahudi düşmanlığı,ırkçılığı manasına gelmektedir.tayyip'in israil hakkındaki popülist söylemleri her ne kadar salt antisemitizm'den öte tribünlere oynamak olarak değerlendirilmesi gerekse de , ne sebeple olursa olsun bir ırkın aşağılanması alçakça bir şeydir ve bir ülkenin başbakanı halkını kin ve düşmanlığa teşvik edemez,etmemelidir.

    popülizm,toplumdaki elit bir tabaka tarafından halkın çıkarlarının bastırıldığını ve engellediğini varsayan ve devlet organlarının bu elit tabakanın etkisinden çıkarılıp halkın yararına ve toplum olarak gelişmesi için kullanılması gerektiğini söyleyen siyasî bir felsefe veya söylem biçimidir.tayyip'in diyarbakır’da ulus devletin tartışılması gerektiğini söylemesi ama batı illerinde tek devlet,tek bayrak nutuğu çekmesi de tamamen tribünlere oynayan,yanındaki şakşakçılar sayesinde icraat yaptığını sanan boş-beleş bir iştir ve bu onun nasıl bir popülist söyleme sahip olduğunu da göstermektedir.yine yukarıda da değindiğimiz gibi özellikle israil söz konusu olduğunda meydanlarda yapılan laf sokmalardan,hodri meydan demelerden nedense her sene yaptığımız silah alımlarında hiç söz edilmez,bahsi dahi açılmaz.umarım anlatabilmişimdir.

    hukukun işlevselleştirilmesi,son yapılan referandumla birlikte değişen hsyk ve aym’nin iktidar yanlısı bürokratlarla doldurulması yeterlidir galiba.

    kendi taraftarlarının el üstünde tutulması,ihalelerin yandaş şirketlere verilmesi,kontr-gerillacı siyaset adamlarının (cemil çiçek,vecdi gönül) korunup kollanması,mebus yapılması.

    militarizm,malesef ki bu da artık türk milletinin karakterine işlemiş bir olgudur ve akp'ye özgü değildir. ha bu arada sırf birtakım çıkar çatışmaları doğrultusunda tayyipin arasıra orduya höt zöt demesi de onun anti-militarist olduğunu göstermez.bu tamamen akplilerin alnı secde gören subay görme aşkı yüzünden orduya çeki düzen verme (bir nevi balans ayarı baabında) girişimidir.akpliler için tek sorun subayların dini yönünün zayıf olmasıdır yoksa işlerine geldiğinde türkiyedeki en orducu kesim de olabiliyor muhafazakar akpliler.

    bilimlerin taraflılık yasasının egemenliği altına alınması, yine son dönemlerde yükselen siyasal islamın bilime yansımasıdır bu öncül de. tübitakın evrim sansürü de buna en güzel örnektir.irfan yılmaz ve adem tatlı gibi hadislerle ayetlerle,risale-i nurdan alıntılar yaparak evrim karşıtı kitaplar yazanların ders kitaplarında okutulması ise cabası.neyse ben birşey demek istemiyorum.

    pasifizmin aşağılanması,bu da bu da bu da diye diye dilimde tüy bitti ama bu da trnin içler acısı halinin göstergesidir.her türk asker doğar laflarıyla büyüyen,askere gitmeyene kız verilmeyen bir memlekette faşizm ne boyuttadır düşünün artık.

    politik karşıtın ortadan kaldırılması eğilimi,son ergenekon tutuklamaları buna en güzel örnektir herhalde.ama konuyu biraz daha açmak gerekirse tayyip’in kürtleri kck ile ulusalcıları ergenekon ile solcuları ise devrimci karargah üyeliği ile kodese tıkması ülkedeki muhalif olmanın pek de ucuz olmadığını göstermekte.

    ulusun kendi tarihine yönelik mistikleştirilmiş bir algı,1980'lerden sonra yazılagelen türk-islam sentezi veosmanlı vurgusu.özellikle türklerin kendi isteğiyle müslüman olması,osmanlının dünyaya adalet ve hoşgörü götürmesi gibi yalanlar üretilerek 1980 sonrası oluşan yeni islamcı resmi ideoloji tarafından genç nesile değiştirilemez doğrular olarak kanıksandırılması bunun en güzel örneğini oluşturuyor.tabi tüm bu sürecin sonlarında ve içinde bizzat akp hükümetinin olması ve bu sürecin ekmeğini yemesi de akp hükümetini zihinlerdeki faşizm olgusuna biraz daha yakınlaştırıyor.

    gençliğin vurgulanması,tayyipin özellikle abye seslenirken genç nüfusun dinamizmini vurgulaması ve gençlere komplekslerinden arınmış bir gençlik istiyorum diye seslenmesi de önemlidir.

    evet haşmetmeap bunun adı faşizmdir.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük