90'lı yılların sonuydu. 10-11 yaşlarındaydım. küçükken acayip misket oynardık. oynardık ama öyle böyle değil. nasıl desem her an ceplerde 10-15 misket bulunur her yerde hadi misket oynayalım deyince ortam aniden hazırlanırdı. yine de en güzel yumuşak toprakta oynanırdı ki bizim evin arka bahçesi tam buna müsaitti.
yine bir gün çocukları toplamış misket oynuyorduk arka bahçede. ben, enes ve samet ile misket oynayacaktık. mahallenin en iyi misketçisiydim ki evde iki üç şişe misket vardı. bütün misketleri şişede toplardık. ben genelde evden 5- 10 misket alır herkesi üter sonrasında cebimi misketle doldurur daha sonrasında ise zengin çocuklarına 50 tanesi 1 milyona satardım. bazen de dağıtırdım mutlu olurdum lan dağıtınca. bir de ahmet adında bir arkadaşın bisiketini misketle kiralardım. "al sana 10 misket bisiklet bende kalsın bugün." derdim. ahmet hemen ütülürdü bilmiyordu oynamasını.
neyse efenim çeşitli misket oynama şekilleri vardır mesela kuyu vardır. duvar dibi vardır. klasik olan da yere belirlenen sayıda ve değerlikte misketler dizilir sağ ya da sol taraf baş seçilir ve başı vuran misketi götürürdü.
callofcu: kaçar oynuyoruz olum?
enes: 3 er olsun.
callofcu: 3 birlik mi onluk mu *
enes : birlik olsun sonra çoğalıtırız olum.
callofcu. tamam ilk çizgiye ben atarım ve attım ki lört.( lört çizginin tam ortasıdır ki çizgiye yakın olan oyuna ilk başlar.)
çizgiye en uzak misketi samet atar .
callofcu : baş neresi lan?
samet : baş benden vuranın götü tenten. *
callofcu : gondik mi atayım yoksa çivi mi sallayayım.
enes : farketemez olum ne de olsa 3ün birini alacan.
callofcu : al o zaman ....ve başş. size kaldı yaş.
başı vurmuştum başı vuran başı almıyordu yerdeki bütün misketleri süpürüyordu.
callofcu: bu sefer kaça olsun?
samet: 10 tane süt beyazına.
callofcu: tamam dizin la misketleri.
enes: olum bende o kadar yok 7 şer olsun bu sefer.
callofcu: tamam ben sana 3 tane borç veriyorum. bu el ütersen alırım ama bak.
enes: tamam bu el üteceğim ikinizi zaten.
callofcu: çizgiye atıyorum ve lört kıyısı.
yine ben çizgiye en yakındım, en uzak ise enesti.
callofcu: baş neresi olum.
enes: baş senden vuranın çükü tenten.
callofcu: tamam la bu sefer gondik atacağım. (gondik: falsolu gelen topa gelişine çok sert vurmak gibidir.)
enes: at olum yaşı alacan bu defa.
callofcu: al sana gondik götüne girdi pandik. ehehehe. yine baş size kaldı yaş.
enes: eşek şansı var la sende bugün.
callofcu: hadi lan iki kez şans mı olur.
neyse efenim çocukları üttüm ki çok fena sıkıştım. nerdeyse altıma yapacağım.
callofcu : olum ben gidiyorum.
enes: nereye lan öyle ütüp ütüp kaçmak var mı?
callofcu: kaçmıyom lan tuvalete gitçem.
enes: biz de geliyoruz o zaman.
callofcu: olum mal mısınız gidip gelcem 5 dakikaya.
enes: olmaz olum ya gelmezsen karılık yaptı diye mahallede yayarız lan adını.
callofcu: gelin lan ama dışarda beklersiniz içeri almam sizi.
enes: tamam hadi yürü.
evet efenim ben önden enes ve samet arkadan geliyorlar. apartmana girdik ben koşmaya başladım "kaçıyor la" diye enes bağırdı. hep üterdim enesi bu yüzden beni pek sevmezdi. "kaçmıyorum olum çok geldi" diye bağırdım.
kapıyı çalıp annemden azarı yedim "nerdesin sen üstüne başına bak tos toprak olmuşsun geç içeri çabuk?" dedi.
hemen tuvalete girdim. o zamanki şortumu bile hatırlıyorum kırmızı galatasaray şortu. cepleri vardı yanda çıt çıt. misketler sallanıyordu. ben de şortumla beraber donumu indirdim ki misketler şap şup cebimden tuvalet mermerine oradan da deliğe düştüler. o anda tuvaleti falan unuttum. hemen şortumu çektim evden bir poşet bulup elime geçirdim ve tuvalet mermerine ilk kez bu kadar yakın olarak tek tek misketleri çıkardım. güzelce yıkadım ve kapıyı açıp şöyle dedim.
callofcu: olum ben daha oynamayacağım.
enes: ütüp ütüp kaçmak yok lan .
callofcu: kaçmıyom olum yarın yine oynarız.
enes: ya misketleri verirsin ya da sen bir daha oyunumuza almayız.
callofcu: ağlamayın lan karı gibi alın sizin olsun misketler.
deyip tuvaletten çıkardığım misketleri enesin ayağına fırlattım. tek tek seken misketleri enes bir bir topladı. sonra hepsini eline alıp,
enes: haa şöyle yola gel bakalım.
callofcu: olum o misketler boklu lan.
enes: ne boku olum hani kokmuyorlar, oha lan burnumun direği kırılacaktı. harbiden boklu lan bunlar.
callofcu: ehehehe.
edit: ne ara okudun da bastın eksiyi, hızlı okuma kursuna falan gidiyorsan adresini ver biz de faydalanalım.