kısa metrajlı film gibidir üstadım, veyahut dizi film gibi sinir bozucu.
bazı rüyalar vardır ki, insan o rüyada iken rüyanın bitmesini istemez. bu tip rüyaların çoğunluğu bir alarm sesi, anne sesi, baba sesi, kardeş sesi kuş sesi, eşek sesi vs ile yerle bir olur.
biz ise gün boyu o rüyanın etkisi altında kalırız.
keşke deriz, keşke beni gaybana bir ses uyandırmasa. ah keşkem keşkem keşkem.
lakin bu durum ''uyanma'' eylemi ile sonlanan bir durum değildir. rüya içerisinde oluşan birtakım aksaklıklardan dolayı meydana gelmektedir. biter rüya yani. bir anda biter, çok kısa sürer, rüyanın tadına doyamazsınız.
dizi film izliyor iken, dizinin en heyecanlı sahnesinde dizinin bitmesi gibi sinir bozusu, kısa metrajlı film gibi olan bitene doyulamadan.
bunu engelleyebilme gücümüz de olmadığımız için kendimizi aldatılmış, hor görülmüş, mazlum olarak görürüz. ''ulan madem yarıda kesilecektin. ne diye rüya oldun da girdin başıma be şerefsiz'' dersiniz ama nafile, rüya bitmiştir, siz ise başka rüyalara geçmişsinizdir.
acaba o anda rüyalarımıza zamping yapan elinde kumanda olan biri mi var. kendisi rüyayı beğenmediği için kanalı değiştirip başka rüyaya geçen. hem madem rüyayı biz görüyoruz, kumandası neden başkasının elinde. zaten gerçek hayatta evdeki evebeyinsizler yüzünden kumandaya dokunamıyoruz, bari rüyalarızda özgür olalım da rüyamızın tamamını görelim.
ah ah deyip de yarıda kalmış rüyamın üzüntüsü içerisinde,
küçüklerin ellerinden,
büyüklerin gözlerinden,
rüştü'nün de her yerinden,
öpüyorum.