maçın belli dönemlerinde (ikinci yarının ilk 25 dakikası) iyi oynayıp fenerbahçe'nin kazandığı mücadele. şimdi önce şuradan gireyim iyi okuyun ama ve sonra eksi ya da artı verin, haa vermeseniz de çok önemli değil onun için yazmıyorum zaten;
dün bir entari yazdım maç sonu nokia c5 03 ile deneme olsun babında. gayet canavar bu telefon. havamı da basarım o ayrı!*
neyse gelelim saadete:
önce kimse darılmasın ve kızmasın arkadaş. tabi herkes artık rakibi oynarken diğer takımın çelme takmasını istiyor. bu gayet normal bir durum. kimse de bunun için laga lugano yapmasın!
lige gelince bu lig daha evvel defalarca dediğim gibi hemen hemen son haftaya kadar bu şekilde taşınır, eğer bir taraf çok bariz hata yapmaz ise.
ve şimdi o çok konuşulan iki pozisyona da gelelim:
1-lugano'nun golünde yobo aktif olarak olayın gelişiminde/cereyanında mevcut, yani % 100 ofsayt.
2-niang'ın pozisyonu için de hiç bir küçük beyinli traş yapmasın, dünyanın kutuplar dahil her bölgesinde penaltı kardeşim. bitti.
yok hakemler, yok bilmem ne demesin kimse. her maç elli tane bariz hata oluyor. bjk-trabzon maçında da oldu. o sebeple sene sonu bakın +- en fazla 5-6 puan oynar iki takım arasında bu. yani iyi olan takım da hakem diye bağırmaz zaten alır ligi götürür. fenerbahçe bu ligi alır ya da almaz kendi adıma çok çok ölüm kalım meselesi yapmıyorum. hele son hafta 2 şampiyonluk bırakınca daha da bir sukunet içerisindeyim. tabi isterim o başka ama samimiyetimle söyleyeyim hem trabzon hem de fenerbahçe bu işi hak ettiler. trabzonspor şampiyon olursa da bunca yıl sonra olmuş olur ve alkışlarım.
gelelim maça:
bence takımın en iyi 3 adamı santos, lugano ve niang idi. en iyi kim derseniz tartışmasız niang derim. tüm takım zaman zaman oyundan düştü, zaman zaman takım halinde iyi oynadı. özer'e bir parantez açıyorum. uzun ve sıkıcı bir sakatlık dönemi sonrası istenilen düzeyde değil gibi duruyor aslında. daha basit oynamalı. ama şunu da belirteyim ki, takım savunması anlamında yediğimiz 2 kontra var, orada 2 kere gelip son hamleyi yapması alkışlanacak cinsten. emre halen daha vasat gidiyor. diğerleri de çok çok iyi olmamasına rağmen takım mücadelesi gayet iyi. maç 0-2'den 2-2'ye geldiğinde şunu dedim arkadaşlara: bu gol hayırlı oldu. eğer devreyi 1-2 önde kapasaydık psikolojik olarak geriye yaslanacaktık. ama 2-2 girilince araya takım silkelendi ve bana galibiyet şart dedi. bu iş böyledir. bundan sonra her maç böyle olacak. işin piskolojisi çok önemli. ikinci yarı 25 dakika çok iyi oyun ve 2 gol işi bitirdi. takım savunmasında zaaflar var. aykut kocaman'da bunu biliyor. takip ettiğim tüm yazarlardan sadece bir tanesi aykut kocaman'a sezon başından beri benim gibi inanıyor; o da dr. gürkan kubilay. başka herkes adamı itin götüne sokmuştu şimdi baştacı ediyor. kendisi gerçekten bir analiz uzmanı bana göre. ve iyi analizler de yapıyor.
ve tekrar ediyorum bu takım ikinci bile olsa ilk günden beri inandığım aykut kocaman'a sonsuz kredim var ve herkesin de olmalı.
bu adam bizim adamımız arkadaş, bu kadar basit.
son olarak gelelim sarı kartlara; artık dünya futbolunda devir değişti. herkes hesap yapmak zorunda. bence alınan kartlar normal. santos muhtemelen dalgaya gelip gördü ama lugano bilerek yedi sarıyı. haa şu yapılır mıydı? lugano rakibin birine sarı yiyene kadar dalardı olurdu bu işte. zaten zemin ıslak. o sebeple konuşulmaya bile değmez. etik var evet ama 17'ye bir demiyeyim de 4'e 1 de etik olmaz. şimdi gitsin herkes kına alsın ulan, hani o kendi haline bakmayan utanmazlardan bahsediyor yazar burada.