sensizlik fakültesi

entry1 galeri
    1.
  1. kimin yazdığını bilmediğim ama bayıldığım şiir.

    Girmek için ne sınav gerekli, ne lise diploması, ne de ikamet belgesi..
    Tek bir şartı var bu fakültenin, SENsizliğin ertesi..
    Gittiği an başlıyor ve nefes aldığın sürece devam ediyor.
    ilk günleri çok zordur.
    Hani hiç ingilizce bilmiyorsundur da, tüm dersler ingilizcedir ya..
    Öyle bir şey işte.

    Bu fakülteye girene çok rastladım da, mezun olana hiç rastlamadım daha yaşamım boyunca.
    Dünyanın en büyük yüz ölçümüne sahip, en büyük fakültesi.
    Adresi belli değil...
    Belki de evrenin her yeri..
    Derslere devam mecburiyetin yok, ama mecbur kalırsın tüm dersleri görmeye.
    Bir kaç ders sonra seçmeli ders diye seçmeli aşkları seçersin..
    En zor ders ilk girdiğindedir.
    Üstelik de gece dersi..
    "Ilk sensiz geceler" yani..
    Uyuyamazsın, uyuduğunda ansızın uyanıp sabahı sabah edersin, yarın asılacağını bilen bir mahkum misali..
    Duşta, yemekte, otobüste, yolda, evde, işte, cafede, kalabalıkta, yalnız kaldığında, uyurken, içerken, ibadet ederken..
    Her saniye devam eder dersler..
    Ve bir kez kayıt olmuşsundur..
    Ne kaydını dondurabilirsin, ne de bırakıp gidebilirsin..
    Kaçmayı denersin bir süre..
    Belki kısa bir tatile, belki hiç bilmediğin bir şehre, belki de bildiğin bir şehrin en ücra köşesinde bir yere hapsedersin kendini..
    Başaramazsın..
    Rektör de, profesör de, öğrenci de sensin..
    Yoklama yaparsın bazen..
    Yalnizlik..
    Burada hocam..
    Aferin, bak en azimli sen çıktın..
    ilk andan beri devamsızlığın hiç olmadı..
    Zamanla azalır, hafifler acılar..
    Her gece "unuttum" diye bağırırsın öfkeyle karışık..
    "Yeter, yeter" diye yankılanır sesin sessizlikte..
    Bazen günlerce hiç aklına gelmez..
    Tam "Tamam, mezun oldum" dersin..
    Bir şiir, bir şarkı, bir roman, bir mekan hatırlatır seni..
    Anlarsın devam ediyor dersler, yer "Sensizlik fakültesi"..
    Düşünürsün zamanla bilinçlendikçe..
    ilk bir kaç ay ümidin vardır, arayacak diye..
    Telefon çalar..
    "Buyrun, sensizlik fakültesi" diye açmak istersin sessizce..
    Ama arayan hep sensizliktir..
    Dönecek dersin, gelecek ve vereceğim bitirme tezimi, mezun olacağım bir gün..
    Ve bu hayallerle ana dersleri görmeye başlarsın..
    1-Gurur
    2-Dönse bile eskisi gibi olur muyuz?
    3-Intikam
    4-Neden girdim bu fakülteye
    Dersler uzar, geceler daha da uzar..
    Anlamaya çalıştıkların, anlamlandırmaya çalıştıkların, unuttum sanıp ertelediğin gerçekler, anlamsız gerekçeler, uykusuz geceler..
    Bir gece bir bakmışsın, her gece derslerde bir ben, bir ben ve bir ben daha..
    Tartışmaların başlar..
    Bir kızarsın, bir gülersin, bir ağlarsın karşılıklı..
    Bilirsin yalnız olduğunu..
    Yine de daha bir koyulaşır sohbetleriniz..
    Ve nihayet ilk sınavın..
    "Bir sizofren olarak yasamayi nasil sürdürebilirim?"
    Öyle ya..
    Bir ben, yalnız kalabalıklarda..
    Öyle bir ben, sendeki beni kurtarmaya çabalamakta..
    Bir ben, sen sandığı vücutlarda..
    Dedim ya, mezun olanı görmedim..
    Zaten mezun olunacak bir fakülte de değil..
    Tek bildiğim, bu okulun öğrencisinin çok olduğu..
    Sakın bu fakülteyi merak etmeyin..
    Bir gün olur da girerseniz, çekip gitmeyi de boşuna denemeyin...
    0 ...