son derece ilginç tespitler olup, dikkatli yapıldığı da ortadadır. ama sonuç da yapan erkektir. o yüzden inememiştir fazla derine.
bana göre bizim toplumda kadın, bir kaç belli davranış kalıbına uyar, erkek ve evlilik söz konusu olduğunda.
geleneksel kadın modeli: bunlar genelde az ya da orta düzeyde eğitilmiş, eşin sever de döver de modeli, beyim bilir lafını düstur edinmiş kadınlardır.
erkeğe aldırdıkları malı mülkü büyük başarı kabul edip, aldatılmaya göz yumabilir çoğunlukla.
bilinç altında gelinlikle girilen evden ancak kefenle çıkabileceği ve dışarının tehlikeli olduğu öğretisi yatar.
eşine ev aldırmak, altın aldırmak şeklinde kendini garantiye almaya çalışır yaşam boyu, bırakılabileceği ihtimalini hiç aklından çıkarmaz.
yarı gekleneksel kadın modeli: bunlar diğer gruba göre daha eğitimli olup içlerinde, çok iyi meslek sahibi, ve hatta kariyer yapanlar vardır.
kendine bakmayı bilen, görselde modern, ruhen muhafazakardır. evlilik öncesi her türlü ilişkiye kapalı, geleneksel rol modele yakındır. ayrılmayı pek düşünmezler, erkeği çok sevdiklerinden değil, bunu bir üstünlük yarışına çevririler çoğunlukla.
modern kadın modeli; eğitimli, evlliği bir ön koşul olarak görmeden erkek arkadaş edinebilen, evlilik öncesi ilişki yaşayabilen kadınlardır.
iş yaşamında daha çok reklam, tasarım, ya da moda gibi daha sözel alanlarda bulunurlar. genelde bir kaç ilişki yaşayıp bekar kalırlar.
ekonomik olarak gayet iyi bir yaşam standartları vardır.
boşanmalara gelince, kadın ilişkinin kötü gittiğini bilse bile, ayrılsın ayrılmasın, şu konu da erkekten ayrılır.
yapısı gereği, çok sayıda kişinin, hatta ikinci bir erkeğin bile ona dokunması düşüncesi bir kirlenme duygusu yaratabilir.
kendini kullanılmış hissedeceğini düşünür. bunda inançlarının ve mahalle baskısının da etkisi tartışılmazdır.
bu onun psikolojisine hiç iyi gelmeyecektir, böyle düşündüğü için evli kalmayı tercih edecektir çoğunlukla.
ve uzak duracaktır, kısa süreli ilişkilerden.