caddede yürüyordum, fakülteden eve gitmekteydim... Yol kenarında bir dilenci gördüm. Yaşlıydı ve dilenmekten ar eder gibiydi. Yanından geçerken biraz para verdim, bir anlık gülümsemesini gördüm.
Yoluma devam ederken birisinin omzuma dokunmasıyla irkildim. Dönüp baktığımda o adamı gördüm. Bana elindeki küçük bir kutuyu uzattı, almamı istedi. 'nedir ki bu?' diye düşünürken 'al evladım, lazım olacak birgün, al' dedi. Şaşkınlık içinde kutuyu aldım ve yoluma devam ettim. Evde kutuyu açtığımda içinde bir gazete kupürü ve küçük, silindir şeklinde bir metal nesne vardı. Gazete küpüründeki haber gözüme çarptı... 'yunan bandralı bir yük gemisinin türkiye karasularında battığını ve içerisindeki mürettebatın tamamının kayıp olduğu yazıyordu. Bir anlam veremedim. Metal silindir ise şaşılacak derecede pürüzsüzdü ve özel bir şey izlenimi uyandırıyordu. tek parça gibi görünüyordu ancak daha yakından bakınca yan tarafında bir vida olduğu farkediliyordu. Normal tornavidalarla açılamayacak bir şeydi. Başlarda pek umursamasam da zamanla içinde ne olduğuna dair merakım arttı ve elektronikçi bir arkadaşa götürdüm, açmasını rica ettim. Bana sonra gelmemi söyledi. Ertesi gün yanına gittiğimde silindiri kaybettiğini söyledi ve çok özür diledi. Biraz sitem ettim ama fazla da üstelemeden oradan ayrıldım. Bunun üzerinden bir hafta geçmişti ki bir telefon geldi. O elektronikçi arkadaşımın kaybolduğunu söylüyor, kendisini en son nerede gördüğümü soruyordu telefondaki adam. Kendisini polis olarak tanıtan bu kişi, ondan şüphelenmem üzerine telefonu hemen kapattı.