en başta olması gereken eğitimli ve geniş oranda okur-yazar bir halka sahip olmasıdır.
onu takip edecek olan ise sermayesini kendi içinde döndürmesidir.
şöyle ki; bir yer düşünün, bir semt mesela.
o semtte bir fabrika var ve içindeki 300 işçi çalışıyor. bu işçiler de o fabrikanın bulunduğu semtte yaşıyor.
bu işçiler, bakkal, market, manav, kasap vs. yani yaşadığı semtteki esnaftan alışverişini yapıyor ve ordaki esnaf da dükkanını kapatmak zorunda kalmıyor.
ayrıca ordaki esnafta da o fabrikanın ürünleri varsa, işçiler ürettikleri malı da satın alabiliyor böylece çalıştıkları fabrikanın kazanmasına da yardımcı olabiliyorlar.
ve çocukları semtlerindeki okulda okursa, eğitimleri ve ulaşımları rahat oluyor.
bunların yanı sıra, halkını gözeten ve koruyan, haklarını savunmalarına destek olan bir hükümet de gerekli.
not: burada bahsedilen ütopya değildir, zamanında böyle yerler vardı fakat kapatılan, taşınan fabrikalar ve işten çıkarılan işçiler sonucu zincirin halkları kopmuştur.