ileri demokrasinin ilk kurbanlarından bir karakter. o dönemde rtük'e kimse öyle tepki gösterip "daha yayınlanmamış bir programın rtük yasasını ihlal eden bir şekilde değerlendirilmesi sansürdür" diyemediği için seyfi dursunoğlu bir süre daha huysuz virjin olmaksızın ekrana çıkabilmiştir. 80'lerin huysuz virjinleri, 90'ların plastip showları bile ekrana çıkartılamazken demokrasimiz sizce 80'ler ve 90'lar demokrasisinden daha mı ileridir, daha mı geridedir?
80'ler diyorum bakın. 12 eylül, darbe dönemi, sıkıyönetim falan. hah, işte o dönemin sadece 3-5 yıl sonrasında gazeteler siyasi liderleri yerin dibine sokarlardı, öyle artistik fotoğraflar falan da değil; bugün karikatür deyip tebessüm ettiğimiz çoğu çizim manşetteki haberin fotoğrafı olarak kullanılırdı da bir tek siyasi lider hazımsızlık etmezdi. göbeği arşa değenler, kulağı kepçe çizilenler, hepsi. çankaya'nın şişmanı diye haber çıkabilirdi o dönemde, hasbahçenin gülleri diye yazı dizileri çıkabilirdi hem de en hardcore muhalefetiyle. plastip showa rahmetli tugut özal ailecek gülüyoruz derdi, kimi zaman yerin dibine soksalar da. devekuşu kabare ince ince geçirirdi nerdeyse tüm siyasilere. siyasiler efendiydi, efendi efendi tartışabilirlerdi.
sanırım liderler ya da toplumun genel anlayışı değişmekle kalmadı, yozlaştı; yoz bir anlayışın, hazımsızlığın, gücün kudretin etkisiyle herkes şu ya da bu şekilde ve tam anlamıyla sapıttı.*