kadın kimyasının temelini; hormonlar oluşturur.
karşı cinse karmaşık gelen davranışlarının temelinde bu hormonal döngünün daha komleks olması gerçeği yatar.
kadın doğurgandır çünkü. kendi canında, yeni bir can taşıyabilme kapasitesi vardır.
insan neslini çoğaltma onun zarif bedeni üzerinden gerçekleşmektedir.
bu yüzden, hormonal düzenlenmesi erkeğe göre çok daha hassastır.
stres hormonlarını erkeğe göre çok daha düşük düzeylerde algılyabilmesi, onu duygusal baskılara daha zayıf hale getirir.
bu özellik onu daha şefkatli ve merhametli yapacaktır.
görme ile ilgili hücre sayısı, erkekten bir fazladır. bu da dünyanın onun gözünden, daha renkli olduğu anlamına gelir ki, erkek bunu kadının kendinden renk uydurması sanır.
konuşma ile ilgili kısmı da daha gelişmiştir, ortalama bir erkekten dört kat fazla kelime kapasitesiane sahiptir beyni ki, bu artı özellik de, aleyhine kullanılır.
tek tip kromzom taşır(xx), bu yüzden, iki tip kromozom taşıyan erkeğe göre(XY) genetik hastalıkara karşı çok daha korunaklıdır.
daha yüksek yağ oranı, görünüşünü yuvarlak bedenini daha yumuşak yapacaktır.
renkli, sözel ve duygulu dünyasının görsel ayağında, takı anlamında soy metallerin ışıltısından ve değerli taşların renklerinden faydalanır.
yine bir çok kimyasal yardımıyla kozmetik anlamda, dış güzelliğine vurgu yapmaktan hoşlanır.
bazı kimyasalları ise, deva olarak kullanır.
kimyanın eski bir kadın ismi olmasının temelinde de, kimya bilimin kadınla özdeşleşmesi ve kadına çok yakışması vardır.
çünkü,
kimya da kadın gibi, incelik ve sabır gerektiren sihirli bir alandır.