madem öyle işte böyle:
türkan saylan: aydınlık beyinli bir cumhuriyet kadını, yirmili yaşlarında anadoluya doktor olarak görevlendiriliyor.
gider gitmez, milletinin cehaleti nedeniyle acı çeken binlerce insanı ile kahroluyor.
ülkesinden cüzzamı tam manası ile siliyor.
veremle sonuna kadar savaşıyor.
ve görüyor ki kendine müslüman diyen karanlık beyinler, cüzzamlı diye kendi insanını dışlıyor, aşşagılıyor hatta açlığa ve ölüme terkediyor.
türkan hanımın savaştığı müslümanlık değil, aksine kendisine müslüman diyen şeytanlardır.
önder sav: mesnetsiz hikayelerle karalanmayacak kadar aydınlık bir insandır.
kendi hayatıyla kendini zaten anlatmaktadır. benim savunmama ihtiyaç yoktur.
üniversiteli kadınlar derneği üyeleri: başörtüsü ardına gizlenen cehaleti, başlarını örttürdükleri kızlarını kadınlarını köle yerine koyan sözde müslümanları hakettikleri gibi aşşağılayan eğitimli kadınlarımız.
savaşları cehaletle, karanlıkla, zulümle.
değerleri, pozitif bilim ve akıl.
sayılan insanların ortak özellikleri kendilerini yetiştirmekle kalmayıp, ülkelerine binlerce bilim adamı ve kadını yetiştirmiş bilim adamları ve kadınları olmalarıdır.
sayan insanların ortak özellikleri ise savundukları değerlerin çöküşüne neden olan cehaleti, zorbalığı, zulümü yüceltmeleri ve islam diye hurafelere iman etmeleridir.
ayrıca ayar veriyorum derken ayarlanmak nasıl bir duygu açıklamalarını bekliyorum.
