18'inden gün alan bir genç istanbul'a kuzenini ziyarete gelmiştir. birlikte bu muhteşem şehri hunharca gezerlerken tesadüfen karşılaşılan piç bir arkadaş vasıtasıyla kendilerini bir genelevin önünde sigara içerlerken bulurlar;
-hadi beyler kalabalık yapmayın dağılın! siz abim? içeri girecek misiniz? (polis)
+...(bir süre devam eden fısıldaşmaların ardından utanarak) ıııı evet, içeri bi bakıp çıkmak istiyoruz.
-bekleyin, bekle...(içeri girenlerin üstünü aramaktadır) evet gençler yaşlar kaç sizin?
+eee, abi arkadaşlar tamam da ben 18'e yeni girdim.
-kimlik?
+buyrun.
-hmmmm. doğum günü 12 eylül, bugün ne günlerden 22 ekim, sene kaç hımm... giremezsin!
+neden abi!?
-çünkü o yıldan şimdiyi çıkarınca 17 oluyor.
+ama.. doğum günüm eylüldeydi.. şimdi ise ekimdeyiz... yani ben, 18'im!?
-hayır giremezsin dediysem giremezsin! sen burda kal arkadaşlarını bekle!
ve o genç yarım saat boyunca merak dolu gözlerle kapının önünde arkadaşlarını bekler. fakat bu onun öyle bir yere ilk ve son gelişi olacaktır, iyi ki de girmemiştir.