başlığın orjinali ''mahalle maçlarında kaleci olup gol olunca dayak yiyen çocuk''
yıl:1995
yer:mersin
bizim mahalleyle karşı mahalle karşıya gelecek, bizim mahalle derken benim yaşıtlarım değil bizim bir üst versiyon 80 doğumlular tayfası. bizim yaşıtlarda maç izlemeye gidiyor tabi heyecan var mutlak yenmeliyiz karşı takımı ve büyük ihtimalde kavga çıkacak çünkü maç hem baklavasına hem de kolasına vay abura koyum.
neyse maç başladı ben ve benim yaşıtlarım maçı kenardan izlemeye başladık. bizim arkadaşlardan herhengi biri saçma sapan bi espri yapıyor bizim grup hahahaa yarılıyoruk nedense. neyse eğlenceli bir şekilde maç izlenirken bizim takım ilk yarıda ardı ardına goller buluyor ve golü atan adam bize koşuyor. neyse efendim ilk yarı bizim takım 4 fark falan attı ama maçın ikinci yarısı öylemi; karşı takım bir bastırdı her atk gol her atak gol folloş oldu bizim kaleci. maç berabere geldi ve bu arada diğer mahalle bir atak daha geliştirirken karşı mahallenin forvet oyuncusu ile bizim takımın kalecisi çarpıştı. onların adamı tekrar doğruldu ama bizim kaleci götü kaybetti. beklediler beklediler bizim kaleci de iş yok ''oynayamayacam ben'' dedi. tabi o arada gözler yedek klübesine yani bizim olduğumuz tarafa çevrildi.
ben hemen atladım, bizim takım kaptanına doğru ''abi nolur ben geçeyim kaleye vallah hiç gol yemem'' dedim. biraz daha yalvardıktan sonra geç hadi bakalım dedi ama gol yersen ağzını burnunu kırarım dedi. tırstım. iyi kalecilik yapmalıydım, hem iyi kalecilik yaparsam yaşıtlarımdan ayrılarak bir üst mertebeye geçebilirdim.
neyse kaleye ben geçtim bizim takım atak oynamaya başladı tabi ben de televizyondan gördüklerimi uygulayacaktım. bir maç vardı o zamanlar alman liginde 1 hafta kadar önce onu izlemiştim. orada atak yapan takımın kalecisi maç tek kalede oynandığı için orta sahaya kadar açılmıştı ben de yapmalıydım bunu. yaptım da. bu arada top rakip takıma geçti ve kendi defanslarından vurdukları top gol oldu. bizim kaptan çok sinirlenmişti bir gol daha yersek maç bitiyor, yeniliyorduk.
bu sefer tam konsantre oldum bir gol daha yememeliydim. bu arada beni kıskanan benim yaşıtlar benim koruduğum kalenin arkasına geçip benimle dalga geçmeye başladılar. hiç takmıyordum onları fakat daha da ileri gittiler hele ki içlerinden benden 3 yaş küçük bi piç var adı selim küfürler etmeye başladı. baktım top yine rakip yarı alanda oynanıyor dedim şu piç selim'e bir tane tokat çarpayım geleyim. tekrar topa baktım yine rakip kalede. koştum koştum selim'e bir tane patlatdım baktım hala küfür ediyor bir tane daha patlattım. fakat arkamı döndüğümde bizim kaleye yaklaşan rakip forvet oyuncularını gördüm ben kaleye koştum ama ben kaleye yetişemeden top bizim kaleye gelmişti bile.
alkış kıyamet rakip oyuncular seviniyor ama aynı sevinci bizim takım kaptanında göremiyordum. sinirli bir şekilde yanıma koştu ve beni sağlam bir şekilde dövdü.
eve gidene kadar ağladım o gün pazardı yeşil sabunla banyo yaptım tv'de bizimkiler dizisi başlıyordu, yarın okul vardı, yarınki dersi de yapmamıştım o arada bizimkiler dizisi reklama girdi ve parliment pazar gecesi sineması reklamını gördüm.