anayurt oteli

entry149 galeri video1
    20.
  1. -istasyon alanından otele çıkan sokağın başında bir çam ağacının gövdesine tenekeden kesilmiş,koyu yeşil üstüne ak harflerle OTEL yazılmış ok biçimi bir gösterge çakılı, ama yıllar sonra çivilerden biri çürüyüp kopunca okun ucu aşağıya dönmüş,toprağı gösteriyor,
    otelin yeraltında olduğu sanısını veriyor insana.

    -Niye ayırmak istediler abi?
    -Bilmem. Belki sonuna dek gitmekten korkuyorlardır;
    sonunu görmekten.

    -Film iyiydi değil mi abi?
    -iyiydi,dedi gülümseyip.
    Ne çok yalan söyleniyordu yeryüzünde: sözle, yazıyla, resimle ya da susarak.

    - "Ne ölüyüm,ne sağım"

    -Tam o sıra dışarıdan birkaç arabanın korna seslerini duydu; başka araçlar da katıldılar buna; kornalar, tren düdükleri, fabrika düdükleri arasız, kesintisiz ötmeye başladılar. Neydi bu?
    Kulakları mı uğulduyordu?
    Yoksa dışarının, başkalarının bir çağrısı mıydı?
    Yüzünü buruşturdu. Sağdı daha, her şey elindeydi.
    ipi boynundan çıkarabilir, bir süre daha bekleyebilir,
    kaçabilir, karakola gidebilir, konağı yakabilirdi.
    'Dayanılacak gibi değildi bu özgürlük.'
    Ayaklarıyla masayı itip aşağıya yuvarladı; bir boşluğa düşerken durdu.
    Gözleri, ağzı açık, bacakları gerilerek, çırpınarak sallanırken kollarını kaldırıp başının üstünden ipi tutmaya uğraştı.
    Ne oldu? Yapmayı unuttuğu bir şeyi mi anımsadı birden?
    Ya da yeryüzünde tek gerçek değerin kendisine verilmiş
    bu olağanüstü yaşam armağanını korumak, her şeye karşın
    sağ kalmak, direnmek olduğunu mu anladı giderayak?
    Yoksa bilinçsiz canlı etin ölüme kendiliğinden bir tepkisi miydi bu?
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük