türkçülük, imparatorluğun son yıllarında ortaya çıkan sayısız görüşten biriydi. koca bir devlet çökmek üzereydi ve dağılmasını engellemek için bir arada tutacak yeni bir fikir gerekiyordu. "hanedan-ı ali osman" adaletli ve dirayetli yönetimi altında mutlu mesut yaşama fikri artık can çekişiyordu. hasta adamdan kasıt da buydu aslında. bir devleti meydana getiren maya bozulmuş, harç kesilmişti.
iki fikir diğerlerinden sıyrılarak ön plana çıktı. bunlar "ümmetçilik" ve "türkçülük" tü. ikisi de osmanlı devletini devlet yapan şey değildi. zira osmanlı yönetimi altında müslüman, yahudi, katolik, ortodoks vs. bir sürü inanış ve bir sürü millet vardı. ne ümmetçilik ne de türkçülük bu halkları bir arada tutmaya yetecek güçte değillerdi. bu iki görüşün ortak paydası, "zaten giden gitti bari elimizdekine sahip çıkalım"dır. çünkü devletin içindeki iki büyük etken müslümanlık ve türklüktür. en büyük dini grup müslümanlar, en büyük millet de türklerdir. ümmetçiler, "arabı, habeşi, fizanlısı, kürdü hepsi müslüman hazır halifelik de bizdeyken kaybetmeyelim bu gücü ve teba-i osman yerine ümmet-i muhammet olalım demişlerdir. türkçüler ise hiç birinden bize hayır yok bir türküz devleti türk gibi yönetelim demişlerdir.
türkçülğün şansı franzsız devriminin de etkisiyle milliyetçiliğin yükselmesi olmuştur. zira müslüman fakat türk olmayan bütün halklar osmanlıya karşı ümmetçilik fikrinin arkasında durmamışlardır. tarihte ilk defa din, milliyetin gerisinde kalmıştır.
velhasıl ümmetçilik ve osmanlı yıkılmış, ayakta kalan türkçülük fikri olmuştur. yeni cumhuriyet ve devrim de artık bu doğrultuda şekillenecektir. türk olmayan azınlıklar yurtlarından mübadele yolu ile gönderilmiştir. * ermenilerin büyük bölümü suriye, ürdün ve ermenistana, rumlar da yunanistan ve batı trakyaya gönderilerek oluşan boşluğun yerini ordan gelen türkler almıştır.
fakat yeni cumhuriyet bir "sorunu" aşamamıştır. kürtler. kürtleri gönderecek hiç bir yer yoktur. zaten kürtler o zamanlar da azınlık değildir. osmanlı'nın her doğu seferinde ve isyan bastırmada gücünü kullandığı güçlü bir millettirler. zaman içinde osmanlıya baş kaldıramamalarının nedeni de bugün de olduğu gibi hala siyasi birliklerini kuramamış olmalarıdır. her aşiret kendi içinde bir derebeylik her ağa kendi başına bir kürt prensidir. zamanın güçlü devletleri bir kaç prensi kendi safına çekip faydalandı. böylece kürtler arasında bir birlik tarih boyu oluşamadı.
kürt sorunu konusunda atatürk dahiyane bir çözüm geliştirdi. buna göre türklük bir kan ya da ırk olarak değil bir bilinç olarak algılanmalıydı. tıpkı müslümanlık gibi. kendi ideolojisine ümmetçiliğin bu mayasını da katınca gerçekten bundan her iki taraf da mutlu oldu. buna göre kürtler ne azınlık sayılacaktı ne de ayrı bir oluşum. bu devlet sınırıları içinde yaşayan herkes türktü ve aynı haklara sahipti.
bu düzen elbette birkaç prensin hoşuna gitmedi ve ayaklanmalar çıktı. fakat güçlü cumhuriyet bu isyanları bastırdı ve 1980 yılına kadar zaman içinde git gide kötüleşen bir politika ile şimdiki duruma gelindi.
o zamandan sonra kürtlere yönelik ayrımcılık git gide arttı. burda da işte insan psikolojisinin en temel duyguları rol oynamıştır. her sistem kendi içinde iyi de yetiştirir psikopat da yetiştirir. her görüşün içinde fanatikler vardır. ve dünyanın amına koyan da zaten bu fanatiklerdir. kraldan çok kralcı olan ve ruh hastası olan bu fanatikler yüzünden dünya bugün bu hale gelmiştir. en barışçıl ideolojilerin içinden bile bir düşmanlık ve husumet çıkartma konusunda yetenekli olan bu fanatikler insanlık boyunca var olmuştur ve var olmaya da devam edecektir.
kürtlerin dili, kültürü, yer adları her şeyleri yasaklandı. yok sayıldılar. atatürk'ün ortaya attığı ideolojik türklük işte bu fanatiklerin elinde ırksal türklüğe dönüştü. ama şimdi bugün devlet kürtçe televizyon kurdu.
ve bize yıllar boyu türkiye'de türkten başka bir milletin yaşamadığı başka dillerin konuşulmadığı, bunların sadece birer çapulcu eşkıyalar oldukları anlatıldı.
peki soruyorum. trt 6 da yayın yapan insanlar uzaydan mı geldi? bu insanlar bu kadar yıl kendi kimliklerini korku içinde saklayarak yaşadılar. gizli gizli dillerini konuştular ve yok olmasına izin vermediler. peki ben şimdi kürt kardeşimle aram bozulduğu için kimi suçlamalıyım? bizi kim böyle ayırdı? niye bana yıllarca türk ırkı ve soyu en yüce soymuş gibi öğretilip kürt kardeşimi kendi dilini konuştuğu için düşman olarak algılamam öğretildi? kim bunun suçlusu. sorumlusu kim? demek ki bu insanlar vardılar ve sen onları yıllarca görmezden geldin. zorla kendi dilini empoze etmeye ve sömürmeye uğraştın. genç neslin de gözünü eğitim sistemi ile kapatıp hepimizi soğuk savaş faşistleri gibi yetirmek istedin. ama olmadı. oyunun bozuldu. ben şu an hiç bir kürt kardeşimi düşman olarak görmüyorum. biliyorum ki onlar da benim gibi bu kanın durmasını istiyor. ne teröristler onların temsilcisi ne de o meclisteki para babaları. biliyorum ki biz ikimiz işte bu iki taraflı para babaları ve vicdansız adamların elinde sömürülen iki halkın iki güzel insanıyız. sadece kendi halimizde yaşamak istiyoruz. kardeşimize kucak açıyoruz ve sarılıyoruz.
olay ne türklük ne kürtlük. olay insan olmak. ezilemek. doğru ve hak olan için beraberce mücadele etmek. insan olmak.
kürt sorunu işte böyle biter. elinizi hem türkün hem kürdün yakasından çektiğiniz zaman.