yanlış bir söylemdir. bunları genellikle ne aşkı ne de evliliği tanıyan şahıslar söyler. insan hayatı iniş ve çıkışlarla doludur. evlilik, iki şahsın gerek kendi hayatlarında gerekse birlikteliklerinde yaşayacakları olaylar tarafından "sınava tutulan" bir birlikteliktir.
işin çok iyidir, evlenirsin, birşey olur, işlerin bozulur, iflas edersin. lüks hayat yaşıyorsundur, hayat standardlarını aşağıya çekmek zorunda kalırsın, eğer "eşin" bu durumunda seninle birlikte olmayı sürdürürse, aslında senden zengini de yoktur. evlenirsin, çocuk olur, tutar kansere falan yakalanırsın, eşin seni desteklerse ölecek bile olsan "mutlu" ölürsün. tutar eşin kansere yakalanır, ne biliim arabayla giderken önüne bir adet öküz çıkar zbaammm diye çarparsın eşini tekerlekli sandalyeye mahkum edersin. sen o zaman onunla olan birlikteliğini sürdürüyorsan, demek ki onu seviyorsundur...çocuk olur, çocuk tutar, gerizekalı doğar, hiçbir şey yapılamaz.
evlilik "hayatta bir ata oynamaktır"...o at herhalde ki her yarışını kazanamayacaktır. ama o at "senin atın" dır. evlenmediğin zamansa, genellikle hovarda tiplerin başına gelen de budur, yaşlanınca yakışıklıklarından eser kalmayacaktır, ve o insanlar bir ihtiyarlar evinde yapayalnız ölürler. o da şanslılarsa...şansları yaver gitmezse, sokakta da ölebilirler.
sevgili dediğin seni her an terkedebilir, seni aldatabilir, senden gizli ilişkiler yaşayabilir. sevgililik "kirada oturmak" gibi birşeydir. evlilikse "ev sahibi" olmaya benzer. doğrudur, kirada oturduğun evden de çok memnun olabilirsin. ama o eve sahip olmaksa bambaşka bir duygudur.
aşk dediğin, insanların birbirlerine olan bireysel yakınlık hissidir. evlendiğin zaman, işin içine ödenecek faturalar, çocuğun okul masrafları, komşularla ilişkiler, kavgalar gürültüler, kısaca "hayatın tamamı" dahil olacaktır. bildiğiniz üzre, "paris"e üç günlüğüne geziye gitmekle, gidip paris e yerleşmek arasında muazzam farklar vardır. o halde "sevgililik" le evlilik arasındaki fark, böyle de kıyaslanabilinir. ben mesela paris´i çok severim, ama oraya gidip yerleşecek donanımım yoktur.
evlilikteki "öncelikler" le sevgililikteki öncelikler çok farklıdırlar. mesela evlendiğin zaman karın uçaktan korkuyo diye, almanya´dan türkiye´ye tutar arabayla gelmek zorunda kalırsın, sevgiliyken, icabında sevgilini eker, kendin türkiye´ye uçabilirsin. bunu karına karşı yapamazsın, çünkü devamı vardır o işin ve "tilki kürkçü dükkanına mutlaka geri dönecektir"...