aşağıda kurban kesmemizin sebebi, neden vahşet olarak görülmemesi gerektiği, bu dini vecibenin nereye dayandığı ve kurban'ın çocuklar üzerindeki etkisi yazmaktadır. uzundur ama kurban hakkında derin bilgi edinmek için okuyunuzdur.
kurban, müslüman'ın bütün varlığını Allah yolunda feda edeceğinin belirtisidir. kuran da geçen; "onların etleri ve kanları asla Allah'a ulaşmaz. Allah'a ulaşacak olan ancak, sizin o'nun için yaptığınız, gösterişten uzak amel ve ibadettir." ayeti de bunu göstermektedir. ayrıca kurban maddi durumu iyi olmayıpta kurban kesemeyenlere yardımda bulunup, fakirlerin karnını doyurma amacı gütmektedir.
kurban islam ile birlikte gelmiş bir ibadet değildir. hz. ibrahim Allah'a bir adakta bulunmuş ve bir oğlu olduğu takdirde onu Allah yolunda adayacağını söylemişti. daha sonraları hz. ismail dünyaya geldi ve büyüdü. hz. ibrahim Allah'a verdiği sözü unutmuştu. 3 gece art arda hz. ismail'i kurban ettiğini rüyasında gördü. peygamberlerin gördüğü rüyaların kendileri tarafından tabiri vahiy değeri taşımaktadır. bu yüzden hz. ismail'i kurban etmesi gerektiğini anladı. bu konuyu hz. ismail'e anlattı. hz. ismail vahye boyun eğdi ve babasına; "babacığım, sana ne emrolunuyorsa yap, inşaallah beni sabredenlerden bulacaksın." dedi. hz. ibrahim bıçağı oğlunun boğazına dayadı; bıçak kesmedi. bir daha denedi olmadı. sonrada hz. ibrahim'e allah imtihan olduğunu söyledi ve bir koç yolladı. bu olay kur'an-ı kerim'de şöyle geçmektedir:
"(ibrahim) "Ey Rabbim, bana iyilerden (bir oğul) ihsan et'' dedi. Biz de kendisine yumuşak huylu bir oğul müjdeledik. Oğlu yanında koşacak çağa gelince, "Ey oğlum, ben seni rüyamda boğazladığımı görüyorum, bir düşün, ne dersin?" dedi. (ismail) "Babacığım, sana ne emrolunuyorsa yap, inşaallah beni sabredenlerden bulacaksın." dedi. Her ikisi de Allah'a teslim oldular (Allah'ın emrine boyun eğdiler). ibrahim, oğlunu şakağı üzerine yatırdı. Biz de ona şöyle seslendik: "Ey ibrahim, rüyana gerçekten sadakat gösterdin, şüphesiz ki bu apaçık bir imtihandı." dedik ve ona (ismail'e karşılık) büyük bir kurbanlık fidye verdik. Kendisine sonradan gelenler içinde iyi bir nam bıraktık. Selâm olsun ibrahim'e. işte biz iyilik yapanları böyle ödüllendiririz. Çünkü O, bizim mümin kullarımızdandır."
Allah* peygamber efendimiz'e şu ayeti göndererek kurbanın özelliklerini nitelemiştir: "...kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belirli günlerde Allah'ın adını ansınlar. artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin."
peygamber efendimiz*, kurban etinin üçe taksim edilip, bir bölümünün kurban kesmeyen yoksullara dağıtılmasını, bir bölümünün akraba, tanıdık ve komşularla paylaşılmasını, 3 te 1'inin de evde bırakılmasını tavsiye etmiştir.
kurban ve çocuklarla ilgili olarak mustafa aydın'ın düşünceleri çok güzeldir. direk olarak buraya aktarıyorum:
"Kurban kesiminin hassas çocuklarda belli bir hüzün oluşturduğu gerçektir. Çocukların kesimi görmemesi de iyi olur. Ama diğer yandan her türlü şiddetin, istismarın ve cinselliğin çocukları olabilecek en kötü tarzlarda "etkileyecek" şekilde kullanılması önemsenmezken, kurbanın "itici" bir ibadetmiş gibi sunulması çok ilginçtir. Bu anlamda kurban kesmemeye çocukları mazeret gösterenlerin gerekçeleri de anlamsızdır. Çocuklarımızı şiddetten korumalı ve kurbanı neden kestiğimizi de anlatmalıyız."
