hak ve eşitlik partisi istanbul il başkanlığı soykırımla ilgili bir bildiri yayınlamıştır.
---alıntı---
26 Şubat 1992, 63'ü çocuk, 106'sı kadın, 70'i yaşlı olmak üzere tespit edildiği kadarıyla toplam 613 sivil ve günahsız Azerbaycan Türkü'nün, insanlıktan zerre nasibini almamış kansızlar tarafından katledildiği gündür.
Ruhları şad olsun.
ASALA militanlarının komutası ve 366. Rus Motorize Piyade Alayı'nın desteğiyle gerçekleşen Hocalı Soykırımı'nın bütün sorumluları, Türk Milleti'yle hesabı kapanmamış olanlardır.
Zamanı gelince açık hesaplar bir bir kapatılacaktır.
Bugün, insafsız ve umarsızca bir milletin ortak acısıyla dalga geçenler de vardır.
Sözümona fikir ve ifade özgürlüğüne sığınıp ortak değerlerimizi aşağılamanın kapı eşiğinden girmeye çalışanlar, yavuz hırsız misali yağ gibi üste çıkmanın sihirli değneğini "insan hakları" kavramında aramaktadırlar.
Ne Güneydoğu'da bedeni kurşuna doymuş bebeğin, ne de Hocalı'da pencereye çivilenip derisi yüzülen 13 yaşındaki çocuğun acısına saygı duydular.
Kimi sahiplendiler?
Kendileri gibi kansız kim varsa onu!
Habur'daki rezalete destek vermek,
Makam aracına uyuşturucu doldurup Türk çocuklarını zehirleyen milletvekili kılıklı eşkıya artıklarına sahip çıkmak,
Bu ülkenin kuruluşuna dair her şeyle sorunu olanları meclise taşımak,
Devlete ve vatandaşa kurşun sıktığı için karşılığını bulan halk düşmanı eşkıyanın leşine yas tutmak,
Türk Milleti'ne küfür edip sabrını denemek kökü dışarıdaki bu devşirmeler güruhunun eseridir.
Hocalı'da Türk soykırımı yaşanırken "Onlar Şii, biz Sünni'yiz. Bizi ilgilendirmez." diyen sapıkların devamıdır şimdi sabrımızı sınayanlar.
Artık sabretme sırası onlardadır. Anadolu Kartalı yükselirken dosta güven, düşmana korku salmaktadır.
Hukukî statüsü Lozan Antlaşması ile belirlenmiş gayrımüslim Türk vatandaşlarını ateşe atmak pahasına imza attıkları onca provokasyonun hesabını da Türk Milleti onlara soracaktır.
Kansızlar!
26 Şubat'ta neyin kutlamasını yapıyorsanız, 13 Haziran'da onun için geriye saymaya başlayacaksınız. Zira artık birbirimizi çok daha iyi tanıyoruz.
Sonrasını belirleyecek olan, Hocalı'da pencereye çiviledikleri çocuğun ruhudur, kalbinde kurşun deliği bulunan bebeğin annesi ve babasıdır.
