vaktiyle 8'lik olduğunda "elin oğlu acımıyor" derken bugün hala beşiktaş'ı içeride dışarıda dörtleyen dynamo kyiv'in beşiktaş ayarında bir takım olmadığından dem vurmuştur. neymiş efendim schuster yüzünden ciddi bir rakip olarak bile görülmeyen(!) ukrayna temsilcisi beşiktaş'ı içeride dışarıda bozguna uğratmış. türk sporunun bu kahvehane yorumcuları ne zaman ki futbolun gerçekte ne olduğunu öğrenir, işte o zaman belki avrupa'da bir şeyler yapmaya başlarız; çünkü belli ki muhterem yöneticiler de bu kafada. neymiş efendim, kaliteleri düşükmüş de ondan sürekli kontratak düşünüyormuş. lan senin takımın mı kaliteli peki? senin takımının eti budu nedir ki hala 2 maçta 8 gol yediğin takıma kalitesiz diyebiliyorsun sen arkadaş pişkin pişkin...
tekrarla,
ne zaman ki bu ülke kendisini özellikle de futbolda dev aynasında görmeyi keser ve icraat yapmaya başlar,
o zaman kazanırız.
"kiev çantada keklik, dublin'e gidiyoruz" dersen, adam da sana "manchester city maçı öncesi güzel bir hazırlık maçı olacak" der. hakettin mi? hakettin bence.
not: futbolu günde 16 saat kahvehanede okey oynayan, ağzında diş kalmamış dayılardan daha fazla bildiğini düşünmüyorum. bu adamın türkiye'de herhangi bir futbol kulübünde çaycılık mertebesinden daha yukarılarda çalışması, bu ülke adına skandaldır. nokta.