cocukluğumdan kalan bir kaç anı ve gidişinin üstünden geçen 23 yılda gördüğüm bir iki rüyadan ibaretsin. benim doğumumla kız evlada olan hasretin kesilmiş öyle anlattılar bana hep. yollarda gördüğün kız çocuklarını severken benimde sizin gibi bir torunum var derken o erken gidişin hiçte inandırıcı gelmedi. babasını erken kaybetmiş bir baba ve onun ürperten korkularıyla baş başa bıraktın beni. elim avcunun içinde büyüyemeden bıraktın beni. aynı kanı taşıdığım ama varlıklarını hissedemediğim amcalarla, kuzenlerle bıraktın beni. en önemlisi hayranlık duyduğum ama asla sımsıkı sarılamadığım, asla buruşmuş ellerini göremediğim, mezarına gitmekten hep çekindiğim, dinleyecek çok nasihat varken hiç birini duyamadan
göçüp gittin. halbu ki daha o kadar çok boşluk vardı ki doldurulmamış seninle. çok erken gittin. büyüdükçe seni özlüyorum. seni daha çok merak ediyorum. sana olan sevgim daha da artıyor. bu özlem hiç bitmeyecek.
o yüzden arada bir gelmelisin rüyalarıma, bana destek olmalısın, akıl vermelisin. sensiz büyüyen çocukluğum son bulmalı. içimde ki boşluklara bir mum yakıp aydınlatmalısın beni dedecim. daha 3 yaşındaydım daha varlığını tanımlamaya çalışırken sen bana gidişini bıraktın. anlamadım hep nerde diye sordum. seni kara topraga emanet edip eve geldiklerinde dedem nerde diye sordum. o gün bugundür hep o erken gidişi sorguluyorum. canımın en derinlerinde ilk aşkımı anlatamadan, kepimi havaya seninle fırlatamadan, ilk okula gittiğim gün elimden tutamadan hep içimdesin. seni cok ama cok özlüyorum. 77 yaşın kutlu olsun. iyiki varsın. sen benim en masum kahramanımsın. hepte öyle olacaksın.