türkiye'de sendikal ve örgütlü hareketlerin 12 eylül'den beri baskı altında tutulmasından mütevellit gerçekleşmesi son derece zor durumdur. bu aşamada sendikal hareketin önemi, siyasal karar verme sürecinde ekonomik veriler ve kazanımların belirleyici olmasıdır. türkiye'de ehlileştirilmiş, sindirilmiş, sınıf bilincinden yoksun, apolitik kitleler yaratma çabasının türk-islam senteziyle birleştirilmesiyle ortaya çıkan halk profili, 30 yıldır görüldüğü üzere siyasal sürece katılma aşamalarında reel durumdan ziyade hamasi söylemlerden etkilenerek iktidarı belirlemektedir. %40'ı hedefleyen chp mutlak surette sendikalar, sivil toplum örgütleri, sivil organizasyonlar üzerinde yoğunlaşan politikalar üretebilmelidir. aksi takdirde oylarını artırsa bile uzunca bir süre daha anamuhalefet partisi olarak kalması muhtemeldir.
