hakkında fikir beyan edilmesi yaşanmasından veyahut yaşanırken çekilenlerden daha zor bir konu aslında. böyle bir ilişdeki en garip yerdeki insan tabi ki üçüncü şahısların başroldeki ismi arkadaştır. bir kere eski kız arkadaşa ne diyeceksin, nasıl hitap edeceksin artık ? 2 hafta önce "aşkım" dediğin insan şimdi aynı masada aynı yerde otururken göz göze gelmeye çekinmek bile çaresizliğinin boyutlarını apaçık ortaya koyuyor zaten. garson müsvettesi fırat kendisine sipariş verdikten yarım saat sonra patatesi getirince aniden ortaya çıkan tuz ekme isteğini bile yerine getiremiyorsun böyle olunca. aslında bilmiyorum başka insanlar benim kadar salak olmayabilir ama detay adamlığının bokunu çıkarırcasına beynimde dolaşan milyonlarca tilkiden midir nedir "tuzu uzatır mısın ?" diyemedim dakikalarca. bir de öyle bir ortam var ki, kahkahalar havada uçuyor, tekila şatlar mı dersin, elden ele uzanan komşu masalara ikram edilen milka mjoylar mı dersin şen şakrak bir ortam var ve ben gözümü tuza dikmiş mal mal bakıyorum. sonra aniden bi' fikrim geliyor, bi' ampül falan parıldıyor kafamda "tuzu uzatsana ex" diyesim geliyor, hatta diyesim gelmiyor direk diyorum, bi' bakıyorum ex gitmiş, kalkmış gitmiş tuvalete, işini görmüş, karşıdan şebelek sevgilisiyle salına salına geliyor. onlar masaya beş-altı adım uzaktayken yaptığım inanılmaz sıçramaya müteakip patatese dalışımı kelimeler anlatamaz, ceviz ağacına sorunuz.
neyse, yıllar geçti, arkadaş götoş olarak, eski sevgili orospu olarak anılır oldu ortamda, biz de nam-ı değer orospu ile arada rastlaşırız, hala hitap edemem kendisine.. korkuyorum bir gün ağzımdan çıkacak o üç heceli kelime diye ama, hadi bakalım..