geçen gün adamın biri hz. muhammed'e (aleyhisselam) hakaret ediyordu. yanına yaklaştım ve "neden böyle söylüyorsunuz?" dedim. adam yüzüme dik dik bakıp "islamiyet'i ilan etmiştir daha ne olsun." dedi. ben de "peki bu islamiyet neyi emrediyor biliyor musunuz?" dedim. yüzüme tıpkı bir gerizekalı gibi baktığı sırada onu bu durumdan kurtarmak için araya girdim ve şunları söyledim.
-islamiyet, en başta insan hayatına saygıyı emreder. bir insanı öldürmek islamiyete göre tüm insanları öldürmek kadar kötüdür. islamiyet zinayı yasaklar. yani gayri meşru ilişkilerin insanlar arasında yayılmasını önler. islamiyet zengin olanların fakirlere yardım etmesini emreder. toplumda, "adaletli eşitliğin" sağlanmasını emreder. islamiyet, kadınlara edepli giyinmelerini emreder. erkeklere kadınlara karşı olan yükümlülüklerini bir bir sayar. içki içmeyi yasaklar.
sizce bunlardan hangisi kötü?
bu sırada kaşları çatık halde baktığını farkettiğim bu adam hepiniz aynısınız. irticacısınız. islamiyetin kötü yanlarından hiç bahsetmezsiniz dedi.
bunun üzerine ben nedir bu kötü yanlar söyleyin de öğrenelim dedim. başladı anlatmaya:
-islamiyet yüzünden rahat raha tiçki içemiyorum, yol ortasında hayvanlar gibi sevişemiyorum, kadın pazarlayamıyorum rahat rahat, sinirlendiğim ya da sevmediğim birini istediğim gibi öldüremiyorum. söyler misiniz bu nasıl bir din?
binaenaleyh, yıllardır, islamda kat'i olarak emin olunmuş meseleleri, tartışma ortamına çekerek savsaklama gayreti içinde olanlar, islamiyetin hak ve son din olduğunun ve hz. muhammed( s.a.s) 'in son peygamber olduğunun farkındalar. onlar da hz. muhammed(s.a.s) hak peygamber olduğunu biliyorlar. ama bir söz vardır:
cennet ucuz değil, cehennem lüzumsuz değil.
velhasıl cehenneme de adam lazım. devam edin böyle.
not: hikayenin ikinci bölümüne "resmen yalan, uydurma" diyenlere sesleniyorum. uyduracak olsam o adama şehadet getirtir, secdeye götürtürdüm. ama yapmadım. çünkü bu sapına kadar hakikattir.
