bu memleketin genel çizgisini ortaya koyan halktır.
atatürk her şeyi doğru söylemiş zamanında da, bir yerlerde yanılmış sanırım, türk milleti çalışkandır, türk milleti zekidir...
hani zekilik, hani çalışkanlık? nerde kaldı?
haksızlık etmek istemem o yüce şahsiyete, zamanında doğru olan söyleminin bugün ne kadar yerlerde olduğu aşikar.
bugün dünyanın beğenmediği ve 3. sınıf mumale ettiği arap ülkelrerindeki insanlar kadar değildir türk milletinin geneli. adamlar bir meydanda 2 milyon gibi bir sayı ile toplanıp bir şekilde rejim deviriyorlar. bizim insanımızdan tek biri ise şu cevapla genel çizgiyi ortaya koyuyor:
muhabir: evet beyefendi, akaryakıt zammı hakkında ne düşünüyorsunuz?
embesil insanımız: valla evet, zam geldi yine. ama bizim için farketmiyor, biz hep 20 liralık koyduruyoruz depoya!
işte sorun tam olarak bu. bu adam gibi milyonlarcası yaşıyor bu memlekette.
onlara zaten sözüm yok. tek çare devrim, yeni bir lider falan da değil. tek çözüm bunların ecelleriyle ve o fındık beyinleriyle bu evrenden gçöüp gitmeleri. ötesi yok.
asıl sorun aydın kesimde. yani düşünebilen ve icraat yapabilecek kapasitede olanlarda. lakin onlarda tamamen kendi paçalarının derdinde. adam yazıyor, çiziyor, düşünüyor. ama sadece kendi refahı için.
nerdesiniz kardeşim, hadi icraat yapmaya denildiğinde ise ortaya çıkıyorlar; kimisi kamera karşısında şov yapıyor, kimisi bir köşe yazısı yazıyor yandaş meday vasıtalarıyla.
şöyle yapılmalı, bu ülke şöyle ilerlemeli...
yapmalıyız, etmeliyiz! al sana aydın düşünce sistemi.
en bir şey yatığını düşünenler meydanlara düşüyor, 300 kişilik bir kalabalık, ellerde pankart, bağırıp çağırıp tekrar evlerine, gündelik hımbıllıklarına dönüyorlar.
kimse çıkıpta bana aydın toplulukların bu yüce! ve kutsal! hareketinin aydınlanma yolunda bir adım olduğunu söylemesin.
sen orada bağırıp çağırırken, hedef aldığın kişi ve kişiler devletin parasıyla kimbilir nerelerde tatil yapıyorlar diplomasi kavramı içerisinde.
sen daha halay çek!
adam orda kalkmış benzin zammının kendisine dokunmadığını söylesin!